Ahlâki yol gösterici" konulu 30 sayfalık bir kompozisyon yazmasını istiyorum. | Open Subtitles | بقيتكم سوف يكتبون مقالاً من30 صفحة عنوانه: "هومر سيمبسون): منارة أخلاقيّة)"! |
Burası yol gösterici son ışık. | Open Subtitles | فهذا المكان هو منارة الضوء الأخيرة |
Bu okul yıllardır bu şehrin dayanıklılığı için yol gösterici oldu ve hepimiz bunu biliyoruz. | Open Subtitles | هذه المدرسة هي بالفعل منارة للأبدية .. ... لهذه المدينة لفترة طويلة، ونحن جميعا نعرف ذلك. |
Keşiş, bir çeşit yol gösterici olarak duruyor. | Open Subtitles | الكاهن هو مجرد شخص يقوم بدور الوصى أو المرشد |
Erdemli kalbinin yol gösterici ışığı sayesinde karanlık ve kötü zamanlar aydınlanıyor. | Open Subtitles | الضوء المرشد لقلبه الطاهر يزودنا بالنور في هذه الأوقات الحالكة والمضطربة |
Faziletiniz yol gösterici bir isik. | Open Subtitles | فضيلتك هي منارة ضوء |
Bir kenar mahallede doğan Hugo Reyes yolunun kesiştiği herkes için daima bir yol gösterici olmuştur. | Open Subtitles | "وُلد في بيئة متواضعة، لطالما كان (هيوغو رياس) منارة لكلّ من قابله" |
Bir yol gösterici kaybettik. | Open Subtitles | لقد خسرنا منارة |
Yolu olmayanlar için yol gösterici olalım. | Open Subtitles | نكون منارة للضالين |
S.H.I.E.L.D. insanlık için yol gösterici olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | شيلد تدعي أنها منارة للبشرية |
Erdemli kalbinin yol gösterici ışığı sayesinde karanlık ve kötü zamanlar aydınlanıyor. | Open Subtitles | الضوء المرشد لقلبه الطاهر يزودنا بالنور في هذه الأوقات الحالكة والمضطربة |
Böylece uygulama yol gösterici işaretleri ve akıllı telefon sensörleri kullanarak beni yönlendirir ve tek başıma iç ve dış ortamda dolaşabilmeme imkan tanır. | TED | ما حدث هو أن التطبيق وجهني عن طريق تحليل إشارات المرشد اللاسلكي وأجهزة استشعار الهاتف الذكي مما مكنني من التحرك داخل وخارج المكان اعتمادا على نفسي. |
~ Sen benim yol gösterici ışığımsın. ~ | Open Subtitles | انتِ ضوئي المرشد |