- Buyrun, Yol için. - Teşekkürler, madam. | Open Subtitles | هاكِ , هذا الطعام للطريق شكراً لكِ يا سيدتى |
Yol için bir kucak alabilirmiyim belkide şöyle sıkı, omuzlusundan....? | Open Subtitles | هل أستطيع الحصول على عناق للطريق ربّما عناق كبير للرجل المعجب بنفسه، |
Ve bize Yol için karışık şarkılar hazırlıyorum. 80lerin canavar şarkıları var. Biraz Starship de var... | Open Subtitles | ولقد قمت بعمل مزيج أغاني للطريق أنت مدين لي |
Hadi ufaklık. Yol için biraz şeker alalım. | Open Subtitles | هيّا، يافتى لنذهب لشراء بعض الأشياء من أجل الطريق |
Bana Yol için bir kavanoz bundan ver. | Open Subtitles | اسمحوا لي بالحصول على جرة من أن أجل الطريق. |
Başka şekerleme var mı? Yol için. | Open Subtitles | هل لديكِ قطعة أخرى من الحلوى لأجل الطريق |
Yol için bize soğanlı çerez bile aldım. | Open Subtitles | حتى أني ابتعت لنا وجبات خفيفة بنكهة البصل للطريق |
Yol için şarküterilerimizden almak ister misiniz? | Open Subtitles | يا أصحاب , أتريدون بعض الأطعمة اللذيذة للطريق ؟ |
Yani bekleyen 5 araba varsa, hepsi geçene dek beklemelisiniz. Ondan sonra geçebilirsiniz. Alternatif bir fikir veya sıralı geçiş fikri içermiyor. Ve bu her zaman tali Yol için kullanılıyor bu şekilde ana yolun önceliği korunuyor. | TED | هذا يعني أنه إذا كان هناك خمس سيارات تنتظر, فعليك أن تنتظر حتى يذهبوا, ثم تذهب. إلا أنها تفتقر إلى مفهوم التناوب, أو الدور. وهي دائماً على الطريق الثانوي وتسمح بالأولوية للطريق الرئيسي. |
Yol için... Buna ihtiyaç duyuyorum. | Open Subtitles | فقط واحدة للطريق أشعر وكأنني الوحيد |
Biz, um, Yol için bir şeyler hazırladık. | Open Subtitles | نحن فقط قمنا بإعداد الغداء للطريق |
Uzun ve zorlu Yol için yuvarlağa kısa ve kolay Yol için çarpıya basın. | Open Subtitles | "اضغطوا الدائرة للطريق الطويل، والتقاطع للقصير" |
Yol için bir tane daha alabilir miyim? Paketi al. | Open Subtitles | هل يمكنني أن أحصل على واحدة أخرى للطريق |
Tamam biraz aperatif ve Yol için içecek bir şeyler alalım. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نجلب بعض الوجبات الخفيفة والمشروبات من أجل الطريق |
Bunlardan Yol için biraz alayım. Gelecek sefere yüzde 2'lik al. | Open Subtitles | سأخذ القليل من هذا من أجل الطريق |
Yol için yiyecek bir şeyler hazırlayayım. | Open Subtitles | سوف أحزم لك وجبة الغداء من أجل الطريق |
Bir tane de Yol için. | Open Subtitles | واحد من أجل الطريق |
Yol için bazı malzemeler alacağım. | Open Subtitles | لكننى فقط سأخذ بعض البسكويت المالح تيدى جراهام) من أجل الطريق) |
Yol için sosisli hazırladık. | Open Subtitles | نحن نعد السجق لأجل الطريق |
Yol için su alacağım. | Open Subtitles | سأقوم بجلب الماء لأجل الطريق |
Yol için de bir tane Randy'nin kısmı nasıldı? | Open Subtitles | مارأيكَ بالجزء الذي يقوم به "راندي، واحدة قبل مسك الخط" |
Yol için biraz pretzel alırsak... | Open Subtitles | ...أقصد أن نأتي ببعض المعجنات من أجل رحلة العودة |