yol kenarına döşenen mayınlar bugün altı Amerikalı askeri öldürdü. | Open Subtitles | قتل ستة جنود أمريكين عند انفجار قنابل على جانب الطريق |
Neden bana ilaç verip yol kenarına attığını söyleyene kadar gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أرحل حتّى تخبريني بسبب تخديركِ إيّاي وتركي على جانب الطريق |
Kraft kurbanlarını yol kenarına atmadan önce tecavüz de ediyordu. | Open Subtitles | كرافت اغتصب ضحاياه ايضا قبل ان يرميهم على جانب الطريق |
Üç gece önce boğulmuş ve ölene kadar bıçaklanmış ardından yol kenarına atılmış. | Open Subtitles | لقد تمّ خنقها و بعدها تمّ طعنها حتّى الموت و بعدها تمّ رميها بجانب الطريق قبل ثلاثة ليالي |
Hiçbir genç kızın cesedi kaza sonucu yol kenarına düşmez | Open Subtitles | فتاة مراهقة لا تظهر فجأةً على قارعة الطريق ميتة جراء حادثة |
Biliyorsun, 24 saat içinde bu ağaçları yol kenarına atacaklar. | Open Subtitles | تعلمين ، بعد 24 ساعة ستكون هذه الأشجار مجرّد قمامة على حافة الطريق |
Neden bana ilaç verip yol kenarına attığını söyleyene kadar gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أرحل حتّى تخبريني بسبب تخديركِ إيّاي وتركي على جانب الطريق |
Normalde Büyük Kanyon'a gidecektik ama hep kafası dumanlı olduğundan yol kenarına çekip duruyordu. | Open Subtitles | تقريباً سيذهب لوادي كانيون ولكنه ظل ينتشي ويتوقف على جانب الطريق |
Kimsenin tanımadığı bir evsiz yol kenarına uyurken eziliyor. | Open Subtitles | متشرد لا أحد يعرفه يُقتل أثناء نومه على جانب الطريق |
Kimsenin tanımadığı bir evsiz yol kenarına uyurken eziliyor. | Open Subtitles | متشرد لا أحد يعرفه يُقتل أثناء نومه على جانب الطريق |
Durdu ve beni yol kenarına bıraktı. Sonra da çekip gitti. | Open Subtitles | و تركتني على جانب الطريق و ابتعدت بسيارتها |
Dırdır edersen yol kenarına çeker, seni arabadan atar ve dönüşte geri alırız. | Open Subtitles | لو بدأت النواح ، سنقف على جانب الطريق و نركلك خارج السيارة و نرجع لأخذك فيما بعد |
Ne? Az önce 5 milyon doları yol kenarına bağlı bir halde bıraktık. | Open Subtitles | ، لقد تركنا لتونا 5 ملايين دولار مقيدة إلى جانب الطريق |
Bir fahişeyi levyeyle öldürüp yol kenarına atmaktan tutuklanmış. | Open Subtitles | اعتقل لقتله عاهرة بعتلة، تركها على جانب الطريق السريع |
Ama öz annesi tarafından bir kehanet yüzünden doğar doğmaz yol kenarına atılıvermenin nasıl bir his olduğunu düşünün. | Open Subtitles | ولكن تخيل كيف كان شعوره عندما أمه قامت بتركه على جانب الطريق لحظة ولادته، كل ذلك بسبب نوع ما من النبوءة. |
Yani çarpıştılar, kurban arabayı yol kenarına çekti. | Open Subtitles | لذا، كان هنالك تصادم والضحية أوقف السيارة بجانب الطريق |
yol kenarına bıraktım. Anahtarlar lastiğin üzerinde. | Open Subtitles | تركت سيّارة الـ(سوبربان) بجانب الطريق والمفاتيح ببيت العجلة |
Birkaç gün sonra polisler arabasını yol kenarına radyatörü delinmiş halde buldu ama Zoey'den bir iz yoktu. | Open Subtitles | بعد عدة أيام، وجدت الشرطة السيارة بجانب الطريق مع مُسخن متدهور (لكن لا علامة عن (زوي |
İlk kurban Dan Chen boğulup yol kenarına atılmış. | Open Subtitles | الضحية الاولى دان تشين خُنق والقي به على قارعة الطريق |
yol kenarına düşüp ölmüş olsa gerek. | Open Subtitles | لقد تم القائه كجثة على قارعة الطريق |
Kötü bir şekilde dövülmüş ve yol kenarına atılmış. | Open Subtitles | بُرّح ضرباً وتمّ رميه على قارعة الطريق |
Araba yol kenarına park edilmiş. | Open Subtitles | ـ يوقف سيارته على حافة الطريق |