Madem öyle eski dost Bartholomew, kalabilirsin tabii ben ya da yolculara yanaşmadığın sürece. | Open Subtitles | يمكنك ان تظل هنا وتعدنى الا تتحرك بين الركاب |
Uçakta, Beyaz Saray Kriz Masası daha araştırmalar başlamadan... bütün yolculara Oswald'ın suçlu olduğunu duyurdu. | Open Subtitles | على متن الطائرة مع الجثة أعلن متحدث البيت الأبيض أن أوزوالد مذنب لجميع الركاب قبل أن يبدأ أي نوع من التحقيق |
Ben profesyonel bir sürücü değilim, ama sanırım .baktığın şey, trafiğe dikkat etmek için yapılmış .yolculara değil. | Open Subtitles | لست سائقاً محترفاً لكني كنت دائماً أصدق ذلك ذلك الشيء الذي تحدق فيه مصمم لمراقبة المرور و ليس الركاب |
Belki bu paranın %10'u ile dünyaca ünlü top modeller yolculara Chateau Petrus ikram ederken bir yandan da trende yukarı ve aşağı yürürlerdi. | TED | بما يقارب ١٠ بالمائة من هذا المال يمكنك الدفع لكل موديلات العالم من الرجل والنساء للمشي جيئة وذهاباً ممررين خمر شاتو بيتروس لجميع المسافرين |
Diğer yolculara nezaket göstermek için... lütfen araçtaki tuvaletin sadece bir numara için kullanıldığını unutmayın. | Open Subtitles | كمجاملة لزملائكم المسافرين, تذكروا ان المرحاض الداخلى يستخدم لمرة واحدة فقط. |
- Böylece bir, iki ve üç nolu güverteleri yolculara verebiliriz. | Open Subtitles | لذا سيكون لدينا اول ثلاث مخازن للركاب حقا, هذا ممكن.. |
Mürettebatın yolculara görünmeden güverteler arasında geçmesini sağlar. | Open Subtitles | يستعمله الطاقم للانتقال من سطح لآخر دون ان يراهم الركّاب |
yolculara bilmeceler sunar ve bilemeyenleri öldürür. | Open Subtitles | ألا تريد أن تعلم؟ انه لغز للمسافرين ويقتل من لايعرف الأجابة |
yolculara duyurulur: Ben kaptanınız Boss Hogg. | Open Subtitles | انتباه ايها الركاب قائدكم بوس هوقز يتحدث |
Sesimiz çok uzaklardaki yolculara ulaşacak şekilde söyledik şarkımızı. | Open Subtitles | وكأننا كنا نغني على مسامع الركاب من بعيد |
Sence diğer yolculara belirli bir yükseklikten bakmıyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن تنظر إلى بقية الركاب من برجك العاجي ؟ |
Dikkatinizi vagondaki yolculara vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | اريدك أن تقوم بالتركيز على الركاب داخل المقطوره. |
yolculara yapılmış ve hastalık bulaşmış olsa bile virüsü yok ediyormuş. | Open Subtitles | وصل إلى الركاب ويمكنه قتل الفيروس حتى بعد التعرض له |
Lizbon hava alanına varan yolculara baktım. | Open Subtitles | لذا فحصت الركاب الواصلين عبر مطار لشبونة |
Kapılar açılmaktadır. İnen yolculara yol veriniz. | Open Subtitles | البوابات فتحت تراجعوا للخلف ليتمكن الركاب من النزول. |
Diğer yolculara nezaket göstermek için... lütfen araçtaki tuvaletin sadece bir numara için kullanıldığını unutmayın. | Open Subtitles | كمجاملة لزملائكم المسافرين, تذكروا ان المرحاض الداخلى يستخدم لمرة واحدة فقط. |
Şimdi yolculara ne olduğunu anlatmalısın | Open Subtitles | و الآن، عليك أن تخبر المسافرين عن ما حدث |
Onu gören birisi var mı diye yolculara sorabiliriz. | Open Subtitles | ربما بإمكاننا سؤال المسافرين في الخلف لو أنهم رأوه |
Lütfen trene giriş yapmadan önce çıkan yolculara öncelik veriniz. | Open Subtitles | من فضلك إسمح للركاب بالنزول قبل الصعودهم للقطار |
Evet, gelip onu depoya çektiler ve yolculara da yedek otobüs gönderdiler. | Open Subtitles | أجل, أجل, لقد أتوا وسحبوها إلى المستودع وأرسلوا حافلة بديلة للركاب |
Çok acelem var. Q'yu ekspres hat yapmışlar. Ama yolculara haber vermeyi unutmuşlar. | Open Subtitles | لقد حوّلوا مترو الأنفاق للقطار السريع لكنهم نسوا إبلاغ الركّاب |
- Bu gemide davetsiz yolculara yer yok. | Open Subtitles | لايوجد غرفة للمسافرين على المركب |
Belki de yolculara konuşmalısın. | Open Subtitles | رُبمـا يجب أن تبقي بـصُحبة المُسافرين. |