Gözetleme işini iyi biliyor silahları iyi biliyor Müslüman yoldaşlarını terör eylemine ikna etmek için nasıl kışkırtacağını iyi biliyor. | Open Subtitles | لديه وعي كامل لتفادي المراقبة له علم بالأسلحة ومدرّب في كيفية تحريض رفاقه المسلمين لارتكاب أعمال إرهابية |
Bilmeden... bütün yoldaşlarını öldürdü. | Open Subtitles | أي أنه قتل رفاقه دون أن يدرك |
Bir adam yoldaşlarını seçemez. | Open Subtitles | رجل لم يختار رفاقه |
Neticede, kıdemli kişilerin çoğunluğun iyiliği için yoldaşlarını ortadan kaldırması alışılagelmiş bir şey. | Open Subtitles | .. على كل حال، هناك سوابق كثيرة .. لشخصيات قيادية قاموا بإزاحة زملاءهم من اجل الصالح العام |
Fakat bazen böyle kişiler yoldaşlarını hafife alırlar. | Open Subtitles | لكن احيانا، تقلل هذه الشخصيات من قدر زملاءهم |
Tommy ilk olarak yoldaşlarını selamlıyor ve kafese giriyor. | Open Subtitles | يعبر تومي عن شكره لزملائه لأول مرة ويصعد إلى القفص. |
Kral Spartacus ve yoldaşlarını çok sevmiştim. | Open Subtitles | ... أعجبني كثيرًا الملك " سبارتاكوس " و رفاقه |
Bay Chang, Li Yi yoldaşlarını kurtarmaya gitti. | Open Subtitles | سيد (تشانج),(لي يو) ذهب لكي ينقذ رفاقه |
Feyzullah yoldaşlarını eğlendirmek için tiyatro yaptı. | Open Subtitles | فيض الله قلم بعمل مسرحيات لزملائه. |