ويكيبيديا

    "yoludur" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • طريقة
        
    • وسيلة
        
    • طريقته
        
    • إنها الطريقة
        
    • هي الطريق
        
    • هو الطريقة
        
    Dolayısıyla üçgen, bu katsayıların hepsini görmenin hızlı ve kolay bir yoludur. TED لذلك يعطي هذا المثلث طريقة سريعة وسهلة للبحث عن كل هذه الأمثال.
    Hal daha demin uçaktan indi. Uçmanın en iyi yoludur. Open Subtitles لقد وصلت طائرة هال منذ ساعات هذه افضل طريقة للسفر
    Polenlerini bir bitkiden ötekine taşıyacak olan böcekleri çekmenin bir yoludur. Open Subtitles إنه طريقة لاجتذاب الحشرات التي ستنقل حبوب لقاحها من نبات لآخر.
    Belki gördüklerin, insanlara senin aslında ne olduğunu unutturmaya çalışmanın bir yoludur. Open Subtitles ربما ما تراه هي وسيلة لجعل الناس تنسى مَن تكون في الحقيقة.
    Bu Demelza'nın yoludur ve onu sıklıkla bu yüzden azarlarım. Open Subtitles كانت تلك طريقة ديميلزا .و التي كثيراً ما إنتقدتها عليها
    Yalan söylediğini kabul etmek gerçeği bulmanın en iyi yoludur. Open Subtitles ‏‏عادة ما يكون الاعتراف بالكذب ‏أفضل طريقة لإيجاد الحقيقة. ‏
    "Hâlâ etik mi?" sorusuna bakmanın bir yoludur. TED هو مجرد طريقة واحدة للنظر إلى الأخلاقيات.
    Kendimizi ifade etmenin bir yoludur, ayrıca kendi değerimizi ve kim olduğumuzu bulmamıza da yardımcı olur. TED هي طريقة للتعبير عن الذات بالتأكيد، لكنها تساعدنا أيضًا على معرفة قيمتنا واكتشاف هويتنا.
    Büyük asal sayılar bilgisayar çiplerinin hızını ve iyi çalışıp çalışmadıklarını test etmenin en iyi yoludur. TED الإعداد الأولية الكبيرة طريقة رائعة لاختبار سرعة ودقة رقائق الكمبيوتر.
    Öncelikle, iğrenç şeylerden söz etmek mükemmel bir eğitim aracıdır ve merakımızı canlı tutmanın muhteşem bir yoludur. TED لذلك، أولًا وقبل كل شيء، إن التحدث عن الأشياء المقززة أداة رائعة للتعليم، وهو طريقة ممتازة للحفاظ على الفضول.
    Kaloriler vücudun enerji kapasitesinin kaydını tutmanın bir yoludur. TED السعرات الحرارية هي طريقة لمعرفة ميزانية الجسم من الطاقة.
    Genetik algoritmaları kısaca geçeceğim. Bu, zorlu problemleri doğal ayıklama yöntemiyle çözmenin güçlü bir yoludur. TED أود أن أتكلم سريعا عن الخوارزميات الجينية إنها طريقة فعالة لحل المعضلات المستعصية باستخدام الانتقاء الطبيعي
    Şimdi, insanın tepeye yükselmek için çok başka bir yolu vardır, ve bu da prestij yoludur, ki bu da serbestçe görüşülmüştür. TED البشر لديهم طريقة أخرى للارتقاء إلى القمة، وهي طريق النفوذ، والذي يمنح بدون قيود.
    Bu, ses hakkında düşünmenin en klasik yoludur. Kendinizi dünyaya ifade etmenin yolu. TED هي أيضاً أكثر الطرق التقليدية للتفكير بالصوت، إنّها طريقة لترك انعكاس لنفسك في العالم.
    Sosyal çıkar, bir kredinin faizini dolar yerine hizmet yoluyla geri ödemenin bir yoludur. TED الفائدة الاجتماعية هي طريقة لتسديد الفوائد على القرض من خلال الخدمات، بدلًا من الدولارات.
    Tamam, belkide birisine kızmak kendi hayatında olup bitenlerden kaçmanın en kolay yoludur. Open Subtitles حسنا, لأنه ربما الغضب في وجه أحدهم وسيلة لتجنب مواجهة ما يحدث معك
    Yani bence bu, toplumumuzdaki bazı korkuları cevaplamanın bir yoludur. TED و هذا ما أعتقد أنه سيكون وسيلة للرد على بعض المخاوف الموجودة في مجتمعنا.
    Birçoğumuz için, müzik hayatımızı yönlendirmenin bir yoludur. TED وللكثيرين منا، تعد الموسيقى وسيلة للإبحار في الحياة.
    Belki bu anlaşmayı kabul edip seni tekrar mahkemeye çıkmaktan kurtarmak kendince üzgün olduğunu söyleme yoludur. Open Subtitles ربما أخذ هذه الصفقة ومنعك من الشهود ضده مرة أخرى طريقته لقول أنه آسف
    Birinin hala nefes alıp almadığına bakmanın en iyi yoludur. Open Subtitles إنها الطريقة الأفضل لمعرفة إذا كان شخصا ما يتنفس أم لا
    Sosyalizm ülküsel bir topluluğun kurallarına uymak zorunda olan insanların yoludur. Open Subtitles الاشتراكية هي الطريق التي يجب على الرجل أخذه للوصول إلى المدينة المثالية.
    Karmaşayı anlamak gelmesi muhtemel gerçek tehditleri anlamanın tek yoludur. TED إن فهم التعقيد هو الطريقة الوحيدة لمعرفة التهديدات الحقيقية المشرفة على الحدوث.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد