Ancak bir şirketin gerçekten tutunabilmesi için çalışanlarının genel refahını, büyüme ve kazançlarını yansıttıkları aynı doğruluk ve hassasiyetle ölçmenin bir yolunu bulması gerekiyor. | TED | على الشركة أن تجد طريقة لقياس الرفاهية العامة لموظفيها بالدقة والحرص الذي يتخذونه فيما يخص نمو مشروعهم وأرباحهم. |
Bu durumuyla başa çıkmanın bir yolunu bulması için onu rahat bırak. | Open Subtitles | فقط دعها تجد طريقة لتتعامل مع ما عرضتها له |
- Bir yolunu bulması gerek. | Open Subtitles | يجب أن تجد طريقة |
Bonnie'nin sadece, bizi içeri sokacak ve ay taşını ondan almaya yetecek kadar bir süre büyüyü kaldırmanın bir yolunu bulması gerek. | Open Subtitles | (بوني) يجب أنّ تجد طريقة لإيقاف تعويذةالحجبلوقتٍكافٍحتىنلج.. آتين بالحجرو من ثمّ نخرج من المقبرة حتى تعيد تعويذة الحجب إلى ما كانت عليه. |