ويكيبيديا

    "yoluyla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خلال
        
    • عن طريق
        
    • عبر
        
    • بطريقته
        
    • بطريقتها
        
    • هدفكَ
        
    • هو أسلوب
        
    • الإرعاب الوحشي
        
    • براً
        
    • جوًا
        
    Evrim yoluyla maddenin rekabetine izin veren itici bir güç var mı? TED هل ثمة قوة دافعة من خلال التطور تسمح للمادة أن تتنافس ؟
    Kültürel girişimler ve tartışmalar yoluyla insanların biraraya gelmesine yardımcı olacak yeni düşünceleri tartışmak adına sizlere hoşgeldiniz diyorum. TED أرحب بكم على متنها لمشاركتنا و مناقشة الأفكار الجديدة عن كيفية جمع الناس معا من خلال المبادرات الثقافية والمناقشات.
    Bu salondaki çoğu kişi emeklilik fonları, bankları ve sigortacıları yoluyla şirketlere bağlılar. TED معظم الناس في هذا المجال يمتلكون شركات من خلال صناديق تقاعدهم وبنوكهم وتأميناتهم.
    O sizinle bu diyalog yoluyla bir işbirliği kurmaya çalışırdı. TED و سيكون بناء تحالف عمل معكم عن طريق ذلك الحوار
    Bunun anlamı, sahiplik ilişkileri zinciri yoluyla yatırdığı her avroya karşılık 26 avroluk bir pazar değeri etki kabiliyeti elde etti TED ذلك يعني، أنه مع كل يورو قام باستثماره، كان قادراً على نقل 26 يورو من قيمة السوق عبر سلسلة علاقات الملكية.
    O imam ve diğerleri bunu cemaatleri ve radyo yoluyla yaydılar. TED نشر هو وآخرون هذه العبارة من خلال تجمعاتهم وعبر أثير الإذاعة.
    Evet, Dr. Falk şeytanın, yani Satan, biliyorsun kendini insanlar yoluyla gösterdiğine inanıyor. Open Subtitles اجل ,انه يؤمن ان الشيطان او ابليس تعرف يظهر نفسه من خلال البشر
    Sence birileri malzemeler yoluyla onlara zarar vermeye mi çalışıyor? Open Subtitles إذاً تعتقد بأن شخصاً يحاول أن يؤذيهما من خلال مورديهما؟
    Onu yavaş yavaş deri yoluyla zehirlersen, kimsenin farketmeyeceğini düşündün. Open Subtitles إعتقدتِ إذا سمّمتَيها ببطىء من خلال الجلد، لا أحد سيُلاحظ
    - Artık, enfeksiyon kan, sıvı veya enjeksiyon yoluyla bulaşmak zorunda. Open Subtitles اذاً لربما اتت من خلال نقل الدم او السوائل او الحقن
    Göz attığım kadarıyla artık sosyal medya yoluyla iletişim kuruyorlar- Open Subtitles مما إستجمعته فأنهم يتواصلون أكثر من خلال وسائل التواصل الإجتماعي
    Bilse de, her halükarda bu mistik titreşimler yoluyla olmadı. Open Subtitles أياً كان ماعرفتهُ هي، لكنه ليس من خلال الإهتزازات الفكرية
    Kısa süre sonra evlilik yoluyla ünlü bir ailenin parçası olacağın için mi? Open Subtitles هل لأنك قريبا سوف تكون جزء من هكذا عائلة محترمة من خلال الزواج؟
    Ve bu, bilimin büyük bir mutluluğudur: önsezilerimizin deney yoluyla mağlubiyeti. TED وهنا تكمن المتعه الحقيقه في العلم: هزيمه حدسنا من خلال التجارب العلميه.
    Benim ülkem güvenliğini askeri işbirlik yoluyla koruyor, bu çok açık. TED ودولتنا تعتمد على امنها من خلال التحالفات العسكرية ,هذا واضح
    E-sigara yoluyla genç beynin nikotine maruz kalması oldukça endişe verici. TED وتعرض عقل المراهق للنيكوتين عن طريق السجائر الإلكترونية أمرٌ مُقلقٌ للغاية.
    Rehberlik yoluyla zaman ve bilgi paylaşımı, akademik destek, ihtiyacı olanlara işletme eğitimi. TED مشاركة الوقت والمعرفة عن طريق الإرشاد، الدعم الأكاديمي، تدريب على الأعمال للأخريات المحتاجات.
    - Bu osteofitleri de buldum. Hisle değil, gözlem yoluyla. Open Subtitles وجدتُ أيضا هذه النابتات العظمية، عن طريق الملاحظة وليس الإحساس.
    Ve şimdi bunu, sertifika yoluyla almak uçuş testi, ve tüm bu düzenleyici makam onayları süreci söz konusu. TED لذلك فالمهم حقا الآن هي مسألة الحصول على الموافقات أختبار الطيران ، وتمر كل هذه العمليات عبر الموافقات التنظيمية.
    İki çocuk büyütürken posta yoluyla haftada bir ders geliyordu annem ona çalışıyordu. TED أثناء اعتنائها بطفليها، كانت تستلم درسًا في الأسبوع عبر البريد، وتتدرَّب على العزف.
    Evet. Ayrıca elektrik kesilmelerini araştıran da o, ve işleri kendi yoluyla halletmeyi seviyor. Open Subtitles أجل، وهو أيضًا مغتاظ من الإقطاعات ويحب فعل الأمور بطريقته الخاصة
    Fakat işleri kendi yoluyla halletmek için savaşmaktan da hiç vazgeçmedi. Open Subtitles ولكنها لم تتوقف عن المحاولة ان تفعل الاشياء بطريقتها الخاصة.
    Hatsu. Nen auranızın Ren arttırımı yoluyla salınışıdır. Open Subtitles "الهوتسو"، هو أسلوب تطلق بهِ طاقتكَ الداخليّة على هدفكَ بعد تعزيزها بـ "الرين""
    Müvekkillerim zorbalık ve yıIdırma yoluyla... itiraf etmek zorunda bırakıIdıklarını iddia ediyorlar. Open Subtitles موكلي يصرون على أن إفاداتهم تلك أخذت بالقوة... وعبر الإرعاب الوحشي
    Onlar kara yoluyla gitmek için bekleyenler. Open Subtitles هؤلاء الناس ينتظرون للعبور براً.
    Beni köşeye sıkıştırıp, yükü hava yoluyla götürdüler. Open Subtitles بينما أجبروني للتوقف نقلوا الشحنة جوًا من هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد