Bulaşık taşımaktan çok yorulmuştum dünyanın başka bir tarafını göreyim dedim ve buraya geldim. | Open Subtitles | و كنت قد تعبت من غسل الأطباق,و كنت متلهّفاً للخروج الى العالم |
Bu adamın yüzünü görmekten yorulmuştum. | Open Subtitles | لقد تعبت كثيراً وأنا أبحث عن وجه هذا الشخص |
Yatı aramaktan o kadar çok yorulmuştum ki erkenden yattım. | Open Subtitles | كنت متعباً من البحث عن اليخت لذا ذهبت للنوم باكراً |
yorulmuştum. Ben tüm işi yaparken sen orada yatıp durdun. | Open Subtitles | كنتُ متعباً ، أنتِ تمددتِ فحسب، و أنا قمت بكل شئ |
Ama orada yaşamaktan yorulmuştum o yüzden naklimi istedim. | Open Subtitles | لَكنِّي تعبتُ مِنْ المعيشة هناك لذا طَلبتُ أَنْ أنتقل |
Doğum günlerimde, oyuncak bebek beklerken BB tabancaları almaktan yorulmuştum. | Open Subtitles | نفس المشكلة سئمت إحضاره لي مسدسات بعيد ميلادي بينما أطلب الدمى |
Sanırım artık Lila Lipscomb gibilerin acısını görmekten yorulmuştum. | Open Subtitles | أعتقد أننى قد تعبت من رؤية أناس مثل ليلى ليبسكومب وهم يعانون |
Buna bir son verecektim çünkü yorulmuştum. Çünkü artık yalnız olmak istemiyordum, ve ben... | Open Subtitles | فعلت هذا لأنني تعبت لأنني لا أريد أن أكون وحيداً بعد الآن |
Çünkü ırkçılıktan ve ayrımcılıktan yorulmuştum, tüm "-izm"lerden ve ideolojilerden yorulmuştum. | TED | لأنني تعبت من العنصرية، وتعبت من التمييز، لقد تعبت من "انشق" والانشقاقات الدينية. |
Temiz elli savcı olmaktan yorulmuştum. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني محامي المافيا |
Aylardır devam ediyordu, ve yorulmuştum. | Open Subtitles | واصلت بذلك لمدة شهر وبعدها تعبت أبي |
Tüm gün çalışmaktan yorulmuştum ve bir uyku hapı aldım. | Open Subtitles | كنتُ متعباً من العمل طوال اليوم وتناولتُ حبوباً منوّمة |
yorulmuştum. Yemin ederim ki ona göz kulak oluyordum. | Open Subtitles | لقد كنت متعباً وأقسم لك، لقد كنت أشاهدها |
Hayat mücadelesi veriyordum ve yorulmuştum. | Open Subtitles | لقد كنت أعيش في مكان ليس فيه حياة وكنت متعباً |
Durmak bilmeyen bir koşuşturma içindeydim ve bundan yorulmuştum. | Open Subtitles | كنت متعباً من الغرق في دوامة الحياة |
yorulmuştum yani, ben de ondan bebeği yıkamasını istedim. | Open Subtitles | كنت متعباً, فطلبت منها أن تحممه |
Bu pisliği örtbas etmekten yorulmuştum. | Open Subtitles | لقد تعبتُ من التغطية على الفساد |
Doğum günlerimde, oyuncak bebek beklerken BB tabancaları almaktan yorulmuştum. | Open Subtitles | نفس المشكلة سئمت إحضاره لي مسدسات بعيد ميلادي بينما أطلب الدمى |
Bu kısır döngüden yorulmuştum ve hatta bugün dahi çok sevdiğim şube biriminin içinde bile o kadar yorulmuştum. | TED | لقد كنت متعبا من الحلقة المفرغة، ولقد كنت متعبا من ذلك حتى بالوكالة المحببة لي في القسم الذي مازلت أحبه إلى الآن. |
- yorulmuştum. - Mahkemedeydik be adam. | Open Subtitles | كنت متعبًا - كنا في المحكمة - |
Epey yaklaşmıştım ama vakit geçmişti ve çok yorulmuştum. | Open Subtitles | أننيقريباًجداً،لكن .. لقدتأخرنا، هناك فرصة بأيّ حال، لذا... |
Belki de ondan da kaçmalıydım, ama kaçmaktan yorulmuştum. | Open Subtitles | ربما كان ينبغي أن أهرب منه لكني كنت متعبة للغاية |