Gon ile Killua Youpi'ye yüklenecekse sana da Pitou kalıyor! | Open Subtitles | إن تصدّى (جون) و(كيلوا) لـ (يوبي)، فستبقى أنت لمواجهة (بيتو)! |
Altta ise... Youpi'nin saldırısına en yakın mesafeden hedef olan Shoot vardı. | Open Subtitles | "وفي الأسفل كان (شوت) هو من تلقّى هجوم (يوبي) من أضيق مدى" |
Youpi stratejiye bel bağlayan bir savaşçı değildi. Fakat bu onu kışkırtmıştı. | Open Subtitles | "يوبي) لم يكُن مقاتلًا يعتمد على خطّة)، لذا كان ذلك ما استحثّه" |
Youpi henüz iki zıt duygunun aynı anda nasıl vücut bulduğunu anlayamamıştı... | Open Subtitles | "يوبي) لم يكُن لاحظ سبب تواجد) احساسين متعارضين في الوقت عينه" |
Morel, tüm kuklalarını Youpi'nin yakınlarında konuşlandırdı ki onun hareketlerini rahatlıkla izleyebilsin. | Open Subtitles | "مورل) عيّن دماه بالقرب من (يوبي)) بما يخوّله أن يلاحظ تحرّكاته" |
Artık öfkesini yönlendirecek yer bulduğundan ötürü Youpi rahatça düşünebiliyordu. | Open Subtitles | "الآن بعدما تعلّم (يوبي) تخزين غضبه في مكان آخر، أصبح عقله أكثر نقاءً" |
Bu savaş sırasında Youpi korkutucu derecede gelişim sergilemiş ve Avcılar'la arasındaki boşluğu kapatmış idi. | Open Subtitles | "أثناء القتال طوّر (يوبي) معدّل حذره واستنفاره" "وهذا ما زوّد فجوة الكفائة بينه وبين الصيّادَين" |
Morel'in Youpi'ye yönelik ilk izlenimi onun ağzından böyle bir şey duymayı asla beklememesine neden oluyordu. | Open Subtitles | وفقًا لانطباع (مورل) الأوليّ عن (يوبي)، فالثناء آخر شيء قدّ توقّعه من (يوبي)" |
Lakin Morel, Youpi'nin gerçek doğasını sorgusuz sualsiz kabullenmişti. | Open Subtitles | "لكنّ (مورل) تقبّل بصدق أنّ هذه هي طبيعة (يوبي) الحقيقيّة" |
Knuckle yumrukları yerine bu sözcüklerle konuşmayı seçmişti. Çünkü Youpi'nin sözleri ilgisini çekmişti. | Open Subtitles | "نوكل) آثر استخدام الكلمات عن قبضتيه) لأنّ كلمات (يوبي) أثّرت فيه" |
Bunun farkında olduğu halde misillemede bulunmayışı Youpi'yi öncekinden bile fazla delirtti. | Open Subtitles | "كان على علمٍ مسبق بذلك، لكنّه لم يصرِّح بالقول" "غضب (يوبي) الآن بلغ صعيدًا لا يقارن بغضبه السابق" |
Bu savaş sırasında Youpi Nen'in ne kadar derin bir şey olduğunu kavramıştı. | Open Subtitles | "أثناء القتال تعلّم (يوبي) مدى عمق "النين" الحقيقيّ" |
Öfkesini bastırıp soğukkanlılığını korumayı öğrenişi Youpi'nin olayları gayet sade bir şekilde görme kabiliyetini yitirmesine neden olmuştu. | Open Subtitles | "ها قد تعلّم قمع غضبه والمحافظة على هدوئه" "يوبي) لم يعُد يرى الأمور بسطحيّة)" |
Şu anda kristal küre bana eş zamanlı olarak Gon ile Pitou'yu, seninle beni ve Pouf, Kral, Youpi üçlüsünü gösteriyor. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، فإن البلّورة تريني (جون) و(بيتو) و(كيلوا) وإيّاي في الوقت عينه وكذلك (بوف) والملك و(يوبي). |
Karşısında ise hiç kimsenin birinci katta görmeyi ummadığı Youpi var idi. | Open Subtitles | "على حين يربض أمامه (يوبي)، والذي لم يتوقّع أحد مواجهته في الطابق الأوّل" |
Youpi'ye göre de içerisinde bulunduğu durum namümkün bir durum idi. | Open Subtitles | "من منظور (يوبي)، فإنّ الوضع الحاليّ كان دربًا من المُحال" |
Kraliyet Muhafızları içerisinde yalnızca Youpi tamamen Sihirli Hayvanlar'dan yaratılmıştı. | Open Subtitles | "يوبي) هو الحارس الملكيّ الوحيد الذي) خُلق بمورّثات وحوش سحريّة، لا البشر" |
Youpi kavgacı bir gülümseme takındığı anda Shoot donup kalmıştı. | Open Subtitles | "لدى ارتسام الابتسامة العدائيّة على محيا (يوبي)، تجمّد (شوت) في مكانه" |
Bundan ötürüdür ki en kötü durum senaryosu gereği başkası Youpi'nin icabına bakmalıydı. | Open Subtitles | "أيّ أنّه في أسوأ الأحوال، سيتحتّم أن يتعامل أحد آخر مع (يوبي)" |
Tanrı'nın Yardakçısı devrede olduğu sürece Youpi AVAY'ı göremeyecekti. | Open Subtitles | "طالما الشريك الإلهيّ مُفعّلة، فلن يرى (يوبي) مخلوق إضافة الفائدة" |