ويكيبيديا

    "yozlaşmış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فاسد
        
    • الفاسدة
        
    • الفاسدين
        
    • الفاسد
        
    • فاسدة
        
    • فاسدين
        
    • فساد
        
    • الفساد
        
    • منحط
        
    • فاسداً
        
    • فاسدون
        
    • منحطون
        
    • والفاسدين
        
    • والفساد
        
    • جودة فيسعدني
        
    yozlaşmış bir kurumun içinde yozlaşmaktan başka bir çare var mı? Open Subtitles إنه مجتمع فاسد فلا يمكن إلا أن تكون عضوا فاسدا فيه؟
    Gazeteleri oku. Rahmetli başka bir yozlaşmış polis tarafından öldürülmediyse tabii. Open Subtitles كلا إذا كان المتوفى قد قتل من قبل شرطي فاسد آخر
    Çünkü bu bölgedeki yozlaşmış seçkinler insanları ayartma gücünü bile yitirmişler. TED لأن ھذه النخبة الفاسدة في المنطقة فقدَت حتى قوّتَھا في الخداع،
    Ama yozlaşmış polisler varoşları işgal etmeye başladıktan sonra satıcılar geri gelemedi Open Subtitles لكن عندما الشرطة الفاسدين يبدأون في إحتلال الأحياء الفقيرة التجار لم يعودوا
    yozlaşmış şehir konseyi gaddar polislere daha fazla dokunulmazlık vermek istedi. TED مجلس المدينة الفاسد أراد أن يمنح الشرطة المزيد من الحصانة على وحشيتها.
    2006'da, ilk tanıştığımızda yozlaşmış ve istismarcı yetimhanede yaşıyordu, hiç okula gitmemişti. TED لكن في العام 2006 عندما قابلتها لأول مرة كانت تعيش في دار أيتام فاسدة ومسيئة، لم تذهب للمدرسة قط.
    Birkaç ay öncesine kadar Guatemala, örgütlü suçlarla bağları bulunan yozlaşmış eski askeri yetkililer tarafından idare edilmekteydi. TED حتى أشهر قليلة مضت كانت جواتيمالا محكومة من قبل مسؤولين عسكريين سابقين فاسدين تربطهم علاقة بالجريمة المنظمة.
    Bak, tehlikeli bir adamı tutukladın altını kurtardın, yozlaşmış bir savcıyı işinden aldın. Open Subtitles لقد ألقيت القبض على تاجر مسروقات خطير إسترجعت الذهب و أطحت بمدعي فاسد
    General Ndofa, Afrikanın yozlaşmış diktatörlerinden biri, Başkan Limbani'yi devirdi. Open Subtitles الجنرال أندوفا كان أكثر دكتاتور فاسد في أفريقيا خلع ليمباني كرئيس للدولة
    Batı güçlerinin yozlaşmış bir ajanıyla birlikte çalışabilirsin. Open Subtitles و أحياناً تعمل مع عميل محترم لنظام غربى فاسد
    Ve söylemek isterim ki, ortak olarak doğru bir çökmüş, yozlaşmış batı ajanı seçtin. Open Subtitles فلقد عثرت، على شريك مناسب لنظام غربى فاسد
    Halkını yozlaşmış Roma Katolik düzeninden kurtardı. TED حرر رعاياه من المؤسسة الرومية الكاثوليكية الفاسدة.
    Sizin ülkeniz demokrasiden bahsediyor, ama benimki gibi yozlaşmış hükümetleri destekliyorsunuz. TED بلدكم تتحدث عن الديموقراطية، لكنكم تدعمون الحكومات الفاسدة كحكومتي.
    yozlaşmış mahkemelerin serbest bırakacağını düşündükleri uyuşturucu satıcılarını öldürüyorlar. TED يقتلون تاجر مخدرات يظنون بأنه سيفلت من العقوبة بسبب المحاكم الفاسدة.
    19. yüzyılda, "doodle" yozlaşmış bir politikacı için kullanılıyordu. TED في القرن 19 ، كانت الكلمة لقب لأحد السياسيين الفاسدين.
    Siz FBI ajanlarının John Dillinger gibi kötü adamları vurduğunu veya yozlaşmış siyasileri tutukladığını düşünüyorsunuzdur. TED ربما ظننت أن عملاء مكتب التحقيقات الفدرالي يطلقون الرصاص على الأشرار مثل جون دلينجر والقبض على السياسيين الفاسدين
    Ve solcu sendikalarla mücadele edip binlerce yozlaşmış polisi kovdu. TED ثم حارب الائتلافات اليسارية وأقال ألوفًا من الضباط الفاسدين.
    bahsettiğimiz tarihin uygarlığın başlangıcından bu yana yozlaşmış ,ahlaksız ve rüşvetçi olduğunu fark edeceksiniz. Open Subtitles ستجد أن التاريخ يتكلم عن السلوكٌ الفاسد على طول الخط حتى بداية العالم المتحضر
    borcumuz rekor seviyelerdedir ve hükümet ve FED yeni para basmaktadır imtiyazlar tanıyarak yozlaşmış sistemi iflastan kurtarma çabası bankaların hayatta kalmasını sağlamanın tek yolu daha fazla para yapmaktır. Open Subtitles ديوننا بلغت مستويات قياسية, والحكومة والمصرف الإحتياطي الفدرالي يَنْزفانِ مالا جديداً لإنقاذ النظام الفاسد.
    Ama petrol tekellerinin ve yozlaşmış hükümet yasalarının yüzünden... biz ve dünyanın geri kalanı 100 yıldan uzun süredir benzine mahkum olduk. Open Subtitles ولكن بسبب الشركات النفط العملاقة وقوانين حكومية فاسدة اضطرننا نحن وبقية العالم لاستخدام البنزين لأكثر من 100 سنة
    Hepsi yozlaşmış, acınası, ikiyüzlü, dejenere olmuş ödlekler. Open Subtitles فاسدين, مثيرين للشفقة, منافقين منحطون جبناء
    Bildiğiniz üzere El Salvador'daki sorunlardan biri de polislerin yozlaşmış olması. TED ونحن على علمٍ بأنه في السلفادور كانت إحدى المشاكل فيها هي فساد الشرطة،
    Kaçakçıların ortadan kalkmasıyla yozlaşmış polislerin o beleşçi hayatlarının sona ermesi an meselesiydi. Open Subtitles كانت مسألة وقت فحسب مع التهريب خارج اللعبة موجة الفساد أوشكت على النهاية
    Hayır, hiç de bile. Sen karanlığın yozlaşmış bir yaratığısın. Open Subtitles لن يحدث هذا أنت مخلوق منحط للظلام
    Şansölye yozlaşmış gibi görünmüyor. Palpatine de bir politikacı. Open Subtitles لا يبدو المستشار فاسداً - بالباتين سياسي -
    Anlarsınız ya, siyasetçilerin yozlaşmış ve tüketicilerin de yoksul olduğu bir toplumda neden yapsınlar ki? TED في مجتمع سياسيوه فاسدون والمستهلكون فيه فقراء؟
    "Demiryolları şimdiye kadar prensipten yoksun, yozlaşmış kişilerin işi olmuştur." Open Subtitles كان بناء سكك الحديد دائماً عمل عديمي الضمير والفاسدين
    Büyük şirketlerdeki globalistlerin nasıl açgözlü ve yozlaşmış bir hâle geldiklerinden endişeleniyorsunuz. TED وقلقون حول إندماج البشر في العولمة، ليغمرهم الجشع والفساد.
    Krusty'nin yozlaşmış bir uyarlaması gerekseydi, o kişi kesinlikle sen olurdun. Open Subtitles إذا كانت هناك نسخة لكرستي أقل جودة فيسعدني أنه أنت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد