Kimse, yunus eti yemediği hâlde her sene 23.000 yunus katlediliyor. | Open Subtitles | تقريباً لا أحد يأكل لحوم الدلافين ولكن 23,000 يُقتلون كل عام |
Bu sınırlara uyduğunuz sürece, yunus eti besleyicidir. | Open Subtitles | ولكن لحوم الدلافين تحوي عناصر غذائية قيّمة |
yunus eti, insanlar tarafından talebi olan bir besin değildir. | Open Subtitles | لحوم الدلافين تُعَد منتجاً غير مرغوب فيه |
Sonuçta diğer ürünler gibi yunus eti de, arz ve talebe göre satılıyor. | Open Subtitles | في النهاية، تعتمد لحوم الدلافين على العرض والطلب كأي منتج آخر |
Burada Taiji'de Balina Müze'sine gidip yunusları izledikten sonra yunus eti yiyebilirsiniz. | Open Subtitles | "هنا في "تايجي يمكنك الذهاب إلى متحف الحيتان لمشاهدة عرض الدلافين وأكل لحم دولفين في الوقت ذاته |
yunus eti, Taiji'deki okul menülerinden çıkarıldı. | Open Subtitles | "أُزيلت لحوم الدلافين من غداء المدارس في "تايجي |
Tokyo'da mı varmış yunus eti? | Open Subtitles | هل لحوم الدلافين موجودة في "طوكيو"؟ |
Ama yunus eti, bu menülerde yer alırsa sonuçları çok kötü olacaktır. | Open Subtitles | {\pos(191,275)}لو استُخدمت لحوم الدلافين في غداء المدارس {\pos(191,275)}فسوف تجلب نتائج وخيمة |
Scott, bence bunun bir kısmı yunus eti satarken yakalanmanla da alakalı. | Open Subtitles | (سكوت)، أظنّ أنّ لذلك علاقةً بحقيقة القبض عليك لبيعك لحوم الدلافين. -سكوت) ). |
Bu gördüğünüz, yunus eti. | Open Subtitles | {\pos(191,250)}هذا لحم دولفين |