yurtdışından gelen sandıklar Fransız gümrüklerinden geçip onun fabrikasına gidiyorlarmış. | Open Subtitles | صناديق من خارج البلاد وصلت إلى مصنعه بعد مرورها بالجمارك الفرنسية |
Beş altı yıl önce yurtdışından aradı. | Open Subtitles | اتصلت من خارج البلاد قبل 5 او 6 سنوات |
Evet, bizim yurtdışından gelen birçok müşterimiz var. | Open Subtitles | ...حسناً، نحن لدينا الكثير من العملاء من خارج البلاد |
Ayrıca, yatırımlarınızın büyük bir kısmının yurtdışından geldiğini fark ettim. | Open Subtitles | كما أنني لاحظت مصدر الاستثمارات الخاصة بك تأتي من الخارج. |
Bu da bize gösteriyor ki öğrenciler bize yurtdışından geldiğinde, onlara bildikleri hakkında yeteri kadar kredi vermiyoruz, ve bunu kendi dillerinde biliyorlar. | TED | ما يكشف لنا أنه عندما يأتينا الطلاب من الخارج فنحن لا نُحسن تقدير وتقييم ما يعرفوه بالفعل وقد تعلموه بلغتهم الأم |
yurtdışından yeni geldim, ve şehrinizi bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد وصلت للتو من الخارج ولا أعرف مدينتكم |
İstediğin ürünler nadir bulunduğu için yurtdışından temin ettim. | Open Subtitles | كل شيء حسبما طلبت لأن الاجزاء نادرة الجودة و فوق كل هذا لأنها مستوردة |
Seattle'da posta denetçileri ve Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi yurtdışından gelen uyuşturucu ve dövizlerle dolu nakliyatların ülkeye girişini engelliyor. | Open Subtitles | اعتراض شحنات البريد القادمة من خارج البلاد والممتليئة بالمخدرات ممتليئة بـ... ممتليئة بالعملة |
- Ne? Kenny ile ben, ikimiz de yurtdışından bir e-mail aldık. | Open Subtitles | أنا و(كيني) تلقينا نفس البريد الالكتروني من أشخاص خارج البلاد |
Sana Marcel, yurtdışından. | Open Subtitles | (انها لك يا (مارسيل من خارج البلاد |
biriyle tanışmanı istiyorum. yurtdışından birini getirdim. | Open Subtitles | اريدك ان تقابل شخص ما انا دعوته من الخارج |
Kholi, aslında önce Jaya'yı istedi ama ona kızımızın yurtdışından başka bir talibi olduğunu anlatınca gözü Lalita'ya döndü. | Open Subtitles | الحقيقة أن كهولي أعجب بجايا في البداية وبعد أن أضحت له أنها مخطوبة لرجل آخر من الخارج فوجهت اهتمامه ناحية لاليتا |
yurtdışından köpek satın alıp onları buraya getirirdi. | Open Subtitles | أشترى الكلاب من الخارج وهم أحضروهم للبلاد |
Bir arkadaş onu yurtdışından getirtti. Yaralarını iyileştiriyorum. | Open Subtitles | صديق طلبها من الخارج لقد كنتُ أعالج جرحها. |
Bugünün tehditleri anarşistlerden geliyor, yarınkiler yurtdışından gelebilir. | Open Subtitles | تهديدات اليوم اتت من مرتزقه في الغد من الممكن تاتي من الخارج |
Aslında kendisi Mogadishu'da yaklaşık 22 yıldır görülen ilk çiçekçiydi, son zamanlara kadar, Mohamed ortaya çıkana kadar, eğer düğününüzde çiçek istiyorsanız, yurtdışından gönderilen plastik buketleri kullanırdınız. | TED | في الواقع، لقد كان أوّل بائع زهور بمقديشو أثناء 22 سنة، إلى أن ظهر محمد مؤخّرا، إن كنت ترغب في زهور لحفل زفافك، كان عليك استعمال زهور بلاستيكية مستوردة من الخارج. |
Bu yurtdışından geldi. | Open Subtitles | انها مستوردة |