Farkına bile varmadan kurtları yutmaya başlayınca... insan bu kurtlu tekilayla acayip kafayı buluyor. | Open Subtitles | انت تعلم انه عندما تكون مخمورا يمكنك ابتلاع دودة و لن تعرف انك بلعتها |
Yağlarını yalayıp yutmaya hazırlanan aç bisküvilere benziyorlar. | Open Subtitles | تبدوان كقطعة جائعة من البسكويت تحاول ابتلاع خفيّك |
Biliyorsun, o yutmaya çalıştığın şey sadece bir öfke, arkadaşım. | Open Subtitles | اتعلم، كل هذا الغضب لأنك تحاول ابتلاع شيء ما، يا صديقي |
Doğa, bu harabeleri çabucak yutmaya başlayacaktır. | Open Subtitles | الآن، الطبيعة ستتصرّف بسرعة في إبتلاع هذه الأطلال. |
Boğazımda içki yutmaya çalıştığım zaman kanayan şeyler var o yüzden vücuda sokmak için bir yol bulmam gerekti. | Open Subtitles | لدي تلكَ الأشياء في حلقي تنزف عندما أحاول إبتلاع الخمر لذلك عليَ أن أجد طرق أخرى لأجعله يدخل إلى نظامي |
Şimdi de yutmaya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا الآن حتى لبعض نكش. |
Tüm evi yutmaya yetecek kadar derin. | Open Subtitles | أتجرأ وأقول بأنه عميقاً كفاية ليبتلع هذا المنزل بأكلمه |
Dilini koparmışlar, zehirlemişler felç etmişler, kumaş yutmaya zorlamışlar. | Open Subtitles | ثم تم قطع لسانها وتسميمها ثم إعطائها أدوية مسببة للشلل لإجبارها على ابتلاع قطعة القماش |
Hastada Kluver-Bucy varsa, beyni eriyecek ve elini yutmaya çalışacak ve kız geri kalan yeteneksiz hayatında ona bakıcılık yapabilir. | Open Subtitles | لو كانت "كلوفر-بيوسي" فسوف يذوب دماغه وسيحاول ابتلاع يديه ويمكنها أن تعتني به |
Sarılmış bir şekildeydi ve resmen kendi kuyruğunu yutmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | اجل و كانت ملتفه , محاوله ابتلاع ذيلها |
Sen de aynı anda hem tükürüğü yutmaya hem de "uçuk dudak" demeye çalışacaksın. | Open Subtitles | ثمّ تحاول ابتلاع بصاقه وقول أوكي ماوث) في الوقت نفسه) |
Kaset boğazına takılmış, o da onu yutmaya çalışmıştır. | Open Subtitles | عندما حاول ابتلاع الشريط |
Hodges'in yanındaki askerlerden biri onun bir şeyler yutmaya çalıştığını farketmiş. | Open Subtitles | أحد جنود البحرية الذين كانوا يحرسون (هوجس) لاحظ أنه يحاول إبتلاع شيء ما |
Bunu yutmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | .كان يحاول إبتلاع هذه |
Şimdi de yutmaya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا الآن حتى لبعض نكش. |
Rüyanız gerçek oluyor küçük lordum. Okyanus burayı yutmaya geldi. | Open Subtitles | إنّها أحلامك يا سيّدي، جاء المُحيط ليبتلع المكان. |