Burada ağır akan su tünellere daha Yuvarlak bir görünüm vermiş. | Open Subtitles | هذا النهر الذي يتدفق ببطأ مكونا مجاري دائرية الشكل |
Ya Yuvarlak bir pencere aralığından içeri giren günışığıysa? | Open Subtitles | ماذا لو كان مجرد ضوء نهار يدخل من نافذة دائرية |
Sol boyun kasında bir milimlik Yuvarlak bir nokta var. | Open Subtitles | هناك نقطة بحجم 1 ملليمتر دائرية تماماً التي تبدو للوهلة الأولى أنها |
İnsanlar dünyanın düz olduğuna inanırken... Yuvarlak bir dünya düşüncesi onları çok korkutuyordu. | Open Subtitles | عندما إعتقد الناس ان الأرض كانت مسطحة فكرة ان العالم مستدير أخافتهم بسخافة |
Hemen Yuvarlak bir deliğe kare bir... filitre uydurmanın yolunu bulmanızı tavsiye ederim. | Open Subtitles | معدلات ثاني أكسيد الكربون سترتفع إلى قياسات سامة أقترح أن تخترعوا طريقة لوضع أنبوب مربع في ثقب مستدير بسرعة |
Ve Yuvarlak bir masanın etrafında Hannah Montana'nın yanına oturdum, ki çoğu zaman sırtı bana dönüktü. | TED | وجلست بجوار هانا مونتانا على طاولة عشاء مستديرة مع ظهرها نحوي معظم الوقت. |
Yuvarlak bir masa mı? Bu nasıl bir saçmalık? | Open Subtitles | طاولة مستديرة ما نوع هذا العمل الشيطانى؟ |
Bu baskı türünde biyomürekkep bir baskı haznesine yüklenir, ve yazıcı kafasına eklenmiş Yuvarlak bir ağızlıktan ittirilir. | TED | في هذا النوع، يجري تحميل الحِبر الحيوي داخل غرفة الطبــاعـة ومن ثم يُدفَـع به عبر فتحة دائرية تتصل بالـرأس الطـــابِـعة. |
Duvarda Yuvarlak bir panel, önünde büyük bir sembol yatay bir çizginin üzerindeki T harfi gibi. | Open Subtitles | -لوحة دائرية على الحائط رمز كبير في الأمام مع خط أفقي عبره T كحرف مقلوبان ظهرا لظهر F أو حرفا |
Dünya nasıl Yuvarlak bir hal aldı ve yaşamla dolu bir hale geldi? | Open Subtitles | كيف صارت الأرض دائرية ومفعمة بالحياة؟ |
Yuvarlak bir buz parçasına benziyor. | Open Subtitles | تبدو كأنها قطعة دائرية من الثلج |
Yuvarlak bir masa yaptıracağım. | Open Subtitles | سأبني طاولة دائرية |
Yuvarlak bir nesne yok. | Open Subtitles | لا أدوات دائرية |
Geniş, Yuvarlak bir kaya topuna. | Open Subtitles | ...كرة صخرية دائرية شاسعة |
Onu yavaşlat, Yuvarlak bir taş bul, onun aklından bunu çıkar, onu ger ve arkaya doğru esnet. | Open Subtitles | ليهدأ، ويبحث عن حجر مستدير ليريح رأسه، ويستريح، وينحني |
Yuvarlak bir göğüs korseden çıkıvermiş | Open Subtitles | أرفع القبضة ثدي مستدير يهرب من المشد |
Güzel, Yuvarlak bir rakam. | Open Subtitles | إنه رقم جيد مستدير. |
Cafe Napoleon'da onu büyük Yuvarlak bir masanın üzerine koydular. | Open Subtitles | وضعوه على طاولة مستديرة كبيرة " في مقهى " نابليون |
Buzdolabımızdaki her şey Yuvarlak bir ekmek kabuğunun üstündeydi. | Open Subtitles | لقد كانت مثل كامل محتويات ثلاجتنا محشوة داخل قشرة مستديرة |
Dört köşe çivinin tastamam oturacağı, alışılmışın dışında bir delik aramaktansa Yuvarlak bir deliğe girmeye çalışması daha iyidir. | Open Subtitles | إنه أفضل ، لأنه شئ شريف من الناحية الأخلاقية بالنسبة للرابط الذى يمنعه من كشط نفسه فى حفرة مستديرة بدلاً من اكتشاف و استخدام الشئ الغير تقليدى الذى يصلح من شأنه |