Bu zaman çizgisini değiştirirsek gelecek zaten farklı olacaktır. | Open Subtitles | إن بدلنا الخط الزمني والمستقبل مختلف سلفاً |
İsyan başladığında bu zaman çizgisini çok fazla etkilemeden gemimizi geri alma şansımız olabilir. | Open Subtitles | هناك تغيير بحيث يمكننا استعادة القفزة من دون إحداث موجة كبيرة في أحداث الخط الزمني |
Bu zaman çizgisini değiştirirsek gelecek zaten farklı olacaktır. | Open Subtitles | لقد عدلنا الخط الزمني والمستقبل مختلفٌ أصلاً |
Bir gün geriye gittigimde zaman çizgisini degistirmistim. O olanlar hiç yasanmamis oldu böylelikle. | Open Subtitles | ولكن عندما عدت بالزمن يوماً، غيرت الجدول الزمني وهذا لم يحدث |
Diğer zaman çizgisini geri getirirsem sen ölmüş olursun. | Open Subtitles | اذا استعدت ذلك اليوم ، خط الزمن الآخر أنت ستكون ميت |
Temel olarak, sen zaman çizgisini etkilemek istemediğin için burada kısılıp kaldık. | Open Subtitles | أساساً، لقد حوصرنا هنا لأنّكِ لم تريدِ التأثير على التسلسل الزمني |
Sizi seçmemin tek nedeni bundan 100 sene sonra hayatlarınız kayıt edilmiş zaman çizgisini asgari düzeyde değiştirmesi. | Open Subtitles | اخترتكم لأنه بعد مئة سنة، فدوركم ضئيل جداً في الخط الزمني المسجل |
Bu zaman çizgisini anlamak için hepinize ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | سوف أحتاج مساعدتكم جميعا، لفهم هذا الخط الزمني كاملا |
100 sene sonra hayatlarınız kayıt edilmiş zaman çizgisini asgari düzeyde değiştiriyor. | Open Subtitles | بعد مئة سنة دوركم ضئيل جداً في الخط الزمني المسجل |
Çünkü ikiniz de zaman çizgisini değiştirmenin tehlikelerinden bihabersiniz. | Open Subtitles | لأنه لا يفهم أي منكما مخاطر تغيير الخط الزمني |
Fakat birisi zaman çizgisini korumak için sorumluluk almalı tabii. | Open Subtitles | على أحدهم أن يكون مسؤولاً عن حماية الخط الزمني |
zaman çizgisini eski haline getirdim ama bazı şeylerin değiştiğini fark ettim. | Open Subtitles | أرجعت الخط الزمني لما كان عليه لأجد الأوضاع متغيرة |
zaman çizgisini değiştirdiğim için masum insanları metaya çeviren bir adam var. | Open Subtitles | ويوجد شخص يصنع من الأبرياء أشخاص متطورين لأنني غيرت الخط الزمني |
- zaman çizgisini eski haline getirdin ama bazı şeyler değişmiş miydi? | Open Subtitles | لقد أعدت الخط الزمني والأمور لم تعد كسابقتها؟ بالضبط. |
Birkaç ay orada yaşadım ama sonra büyük bir hata yaptığımı fark ettim bu yüzden zaman çizgisini sıfırlamayı denedim her şeyi eski haline getirecektim ama... | Open Subtitles | لقد عشت به لعدة أشهر إلى أن أدركت أنني إفترفت خطأ جسيم وحاولت إعادة الخط الزمني وإعادة كل شيء لِما كان عليه قبلًا |
Geçmişe giderek zaman çizgisini değiştirdiğim ve bunun sonucunda da bazılarınızın hayatları da dahil çoğu şey şu anda eskisinden farklı olduğu için olabilir. | Open Subtitles | أعتقد لأنّي عدت بالزمن وغيرت الخط الزمني والآن كل شيء مختلف عما تركته بما في ذلك بعض الأمور بحيواتكم |
Tartışma esnasında hayatta kalan tek kişinin zamanda geriye gidip zaman çizgisini değiştirdiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | في لحظة جدالنا.. أظنُّ أنَّ الناجية الوحيدة تلك.. عادت بالزمن وعدّلت الخط الزمني |
Dante'yi kurtarmam için zaman çizgisini değiştirmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد مني أن تغيير الجدول الزمني لإنقاذ دانتي؟ |
Sanırım tanıdığım insanlar arasında zaman çizgisini bozmamdan etkilenmeyen tek kişi sensin. | Open Subtitles | أعتقد من الجميع، في الواقع، كنت الوحيد التي لم تتأثر حقا عندما كنت افسدت مع الجدول الزمني. |
Yani sen ve arkadaşların zaman çizgisini korumakla görevlisiniz. | Open Subtitles | اذاً انت واصدقائك يفترض بكم حماية خط الزمن |
Düşmanlarımız zaman çizgisini değiştirdi. | Open Subtitles | التسلسل الزمني عُدّلَ بواسطه أحد أعدائنا |
Sanırım 19. yüzyıla gelecekten getirdiğimiz bir ilacı sunacağım için zaman çizgisini bozmanın tehlikeleriyle ilgili bir nutuk çekeceksin şimdi bana. | Open Subtitles | أفترض أن هذا سيمنيني بمحاضرة عن مخاطر إزعاج الخط الزمنيّ الناجم عن تقديم علاج مستقبليّ يعود للقرن الـ 19 |
Bu da demek oluyor ki, geçmişe gidip zaman çizgisini etkilemeden ZPM'i alabiliriz. | Open Subtitles | ما يعني أنه بإمكاننا العودة وأخذها، دون التأثير بالخط الزمني |
zaman çizgisini değiştirmeyi kendine vazife edindi. Bu yüzden kardeşim öldü. | Open Subtitles | غيّر المسار الزمنيّ من نفسه، وبسبب فعلته قُتِل أخي. |