Bunu giydiğim zaman benimle gönül eğlendirmek istemiyorsan o zaman ne yapacaksın? | Open Subtitles | لو ارتديتة ، ماذا سوف تفعل بي عندما لا تريد ان تلعب بي ؟ |
İş yapabileceğimiz zaman benimle iletişime geçin. | Open Subtitles | إتصل بي عندما نستطيع القيام بالعمل. |
Senden istediğim zaman benimle yatsaydın şu an bu konuşmayı yapıyor olmazdık. | Open Subtitles | لو نمتي معي عندما سألتكِ... لم نكن لنخوض هذه المحادثة، |
Mala vurmaya çalışacağım zaman benimle gelme! | Open Subtitles | لا تأتي ! معي عندما أحاول أن أضاجع |
O zaman benimle gel. Sana her şeyi göstereceğim. | Open Subtitles | حسناً ، تعالي معي إذاً . سأُريكِ كلّ شئ ، كلّ أماكني |
O zaman benimle konuşmamak için daha çok sebebi var demektir. | Open Subtitles | جميع تلك الأسباب بالنسبة له بأنّه لا يجب أن يتحدث معي إذن |
Eve geri döndüğüm zaman benimle gurur duyacaksınız. | Open Subtitles | ستكون فخوراً بي عندما أعود |
Ve o da gelebildiği zaman benimle buluşacaktı. | Open Subtitles | وأنّه سيلتقي بي عندما يستطيع. |
İşimi kaybettiğim zaman benimle konuşmalısın ve Perryville'e geri dönüp annemle yaşamam gerek. | Open Subtitles | كان عليك أن تتحدث معي عندما فقدتُ عملي وكان علي العودة للعيش مع امي في (بيري فيلل) |
Kraliçe Sophie-Anne beni bulman için seni gönderdi ama bulduğun zaman benimle ne yapman gerekiyordu? | Open Subtitles | (الملكة (صوفي آن... لقد قامَت بأرسالكَ لتَجدني, لكن, ما المُفترض ان تفعلهُ معي عندما تجدني؟ |
- O zaman benimle gel. | Open Subtitles | أنتَ تدركُ ذلك جيداً, أليس كذلك؟ فلتأتيَ معي إذاً |
- O zaman benimle gel. | Open Subtitles | أنتَ تدركُ ذلك جيداً, أليس كذلك؟ فلتأتيَ معي إذاً |
- O zaman benimle konuşmadı ama sonra beni bulup bu mektubu sana iletmemi rica etti. | Open Subtitles | -حسناً ، إنها لن تتكلم معي إذن لكن بما أنها سعت إلي وطلبت مني تسليم هذهِ الرسالة ليديكِ |
- O zaman benimle konuşacaksın. | Open Subtitles | عليكِ أن تتحدثي معي إذن. |