Sırf beraber zaman geçirmeyi seviyor olmamız, bağımsızlığımızı kaybettiğimiz anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأننا نحب قضاء الوقت مع بعضنا لايعني ذلك أننا معقدين |
Seninle zaman geçirmeyi gerçekten çok seviyorum. Wow. Birilerine bunun hakkında yazmam lazım. | Open Subtitles | أنا فقط احب قضاء الوقت معك ساقوم بالكتابة الى احدهم عن هذا الامر |
Üç yaşındaki çocuklarla zaman geçirmeyi seviyorum. | TED | انا أحب قضاء الوقت مع الاطفال الذين اعمارهم 3 سنوات |
Dinle, biliyorum bana inanman zor ama seninle zaman geçirmeyi seviyorum ve bunda ciddiyim. | Open Subtitles | إستمعْ، أَعْرفُ بأنّه صعبُ لَك لإعتِقادي، لَكنِّي أَحْبُّ إنفاق الوقتِ مَعك، وأنا أَعْنيه. أنا لَنْ أَذْهبَ. |
Babam benimle zaman geçirmeyi seviyor, o yüzden rüşvet vermesine gerek yok. | Open Subtitles | في الحقيقة والدي يحب إمضاء الوقت معي لذا ليس عليه أن يشتري محبتي |
Demek istediğim, seninle bu şekilde zaman geçirmeyi çok seviyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة أستمتع بقضاء الوقت معك |
Biriyle konuşmak ve zaman geçirmeyi neden düşünmüyorsun? | Open Subtitles | يسرني قضاء الوقت مع شخص والتحدث معه فحسب |
Birlikte zaman geçirmeyi severdik. | Open Subtitles | كنا الاثنان نحاول قضاء الوقت مع بعضنا البعض |
Kızdın çünkü zaman geçirmeyi sevdiğim birini buldum ve o sen değilsin. | Open Subtitles | -إنكِ حانقة ، لأني وجدتُ شخصاً أودّ قضاء الوقت معه بالفعل، و لم تكوني أنتِ ذلك الشخص! |
Belki de birlikte zaman geçirmeyi alışkanlık haline getirmek istiyordur. | Open Subtitles | ربما إعتادت فقط على قضاء الوقت معك |
Seninle zaman geçirmeyi falan seviyorum ama bu daha ilerisine gidemez. | Open Subtitles | ...وأحب قضاء الوقت معك و كل شيء، لكن لا يمكنني السماح لما بيننا بالتطور أكثر |
Ben de-- benim için bir sürpriz-- seninle zaman geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | وI-- لبلدي surprise-- مثل قضاء الوقت معك. |
- Ama onunla zaman geçirmeyi seviyorsun. | Open Subtitles | ولكنكِ تحبين قضاء الوقت معها |
Seninle zaman geçirmeyi çok seviyorum. | Open Subtitles | أحب قضاء الوقت معك |
Seninle zaman geçirmeyi çok seviyorum. | Open Subtitles | أحب قضاء الوقت معك |
Benimle zaman geçirmeyi seviyorsun. | Open Subtitles | أنت حقًا تحب قضاء الوقت معي. |
Bu sadece, seninle zaman geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | انها مجرد أن II مثل قضاء الوقت معك. |
Ailemle zaman geçirmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | أفضل قضاء الوقت مع عائلتي |
Babam benimle zaman geçirmeyi seviyor, o yüzden rüşvet vermesine gerek yok. | Open Subtitles | في الحقيقة والدي يحب إمضاء الوقت معي لذا ليس عليه أن يشتري محبتي |
Demek istediğim, seninle bu şekilde zaman geçirmeyi çok seviyorum. | Open Subtitles | - في الحقيقة أستمتع بقضاء الوقت معك |