Aria, ikimiz de bunun ne zaman olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | أريا.كلانا نعلم متى حدث هذا؟ هذا حدث ليله امس. |
Peki, ne zaman olduğunu hatırlıyorsun değil mi? | Open Subtitles | كما يفعل الكثير من الآباء، تتذكّرين متى حدث ذلك، صحيح ؟ |
Yani kafalarınıza bakmak için bunun iyi bir zaman olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لذا أعتقد أن الوقت ملائم الآن لإلقاء نظرة خاطفة إلى أدمغتكم |
Bunun için doğru bir zaman olduğunu sanmıyorum ama korkarım yılbaşından sonra buraya dönmeyeceğim. | Open Subtitles | قد لا يكون الوقت مناسبا الآن، لكن أنا آسف، سوف لن أعود بعد أعياد الميلاد |
Hala hatırlıyorum -- (Alkış) -- Ne zaman olduğunu hala hatırlıyorum. | TED | وما زلت أذكر ما زلت أتذكر عندما حدث ذلك. |
Bak, bunları keşfetmen için berbat bir zaman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انظرى ، انا اعرف انه وقت سىء للغايه لتعرفى كل هذا |
Ve hepimiz Ekim ayının ne zaman olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | وجميعنا نعرف متى كان شهر أكتوبر |
Bunun görünmek için çok kötü bir zaman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا, اشكركِ أعرف أن هذا وقت عصيب بالنسبة لي لاظهر |
Sadece şu anda eve gelmek için uygun bir zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنا، لا أعتقد أن هذا الوقت المثالي فحسب لك للعوده الى البيت |
Bunun doğru bir zaman olduğunu sanmıyorum Kontes. | Open Subtitles | لست متأكدا الآن هو الوقت المناسب ، كونتيسة. |
Şimdi bu konuyu görüşmek için uygun zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انا حقا لا اعتقد ان هذا وقت ملائم لتسوية المسألة |
Ve, bunun kötü bi zaman olduğunu biliyorum, Ama sadece 15 dakikaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأعلم بأنه وقت غير مناسب لكنني أريد 15 دقيقة فقط |
Ne zaman olduğunu hatırlayabilirsen ağındaki girişlere bakabilirim. | Open Subtitles | أذا تذكرتي متى حدث هذا. يمكنني ألقاء نظرة على المعلومات في الراوتر الخاص بك, |
Allah belamı versin ki doğru! Ne zaman olduğunu hatırlıyorum. Cebimden aradılar. | Open Subtitles | هذا صحيح، أقسم لكما، أتذكّر بالضبط متى حدث ذلك، فقد اتّصلوا بهاتفي، وبإمكاني أن أريكما ذلك. |
L biz burada bazı değişiklikler yapmak zaman olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الوقت قد حان لنقوم بعض التغييرات هنا |
Biliyorum aptalca gelecek ama hayatımda mutlu olduğum tek zamanın kız kardeşime okuma öğrettiğim zaman olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | أعلـم أن هـذا سخيف ، لكنـي أدركت أن الوقت الوحيد الذي كنت بـه سعيـدا في حيـاتي هـو تعليـم أختـي الصغيرة كيف تقرأ |
Bunun, parayı bir maceraya yatırma teklifim için iyi zaman olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت ان هذا قد يكون الوقت مناسب لزيارة ثانية عرضيه للإستثمار في ذلك العمل التجاري |
Beyler, bu anın ateşli buz için uygun bir zaman olduğunu düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | يا رفاق لا أستطيع سوى التفكير في أن الآن ربما يكون الوقت المناسب للقليل من النار و الجليد |
Ayrıntılarını nerede ve ne zaman olduğunu hatırlamıyorum ancak suç mahallinde glikoprotein bulunmuştu. | Open Subtitles | لسوء الحظ، أنا , uh، لا تذكّر أيّ من المفردات مثل حيث أو عندما حدث لكنّي أتذكّر الذي هناك كانت بعض البروتينات السكّرية |
Kaçak içki işinde olmak için iyi bir zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعرف.. لا اظن انه وقت مناسب لنكون في تجارة ضوء القمر |