Zaman zaman okul aniden bir haftalığına iptal edilirdi çünkü Taliban şühpelenirdi. | TED | من وقت لآخر كانت تلغى المدرسة فجأة لأسبوع لأن طالبان بدأت تشك |
Ama Zaman zaman telefon eder veya ansızın ziyarete gelir. | Open Subtitles | لكن من وقت لآخر يتصل بي أو يزورني بشكل مفاجأ |
Bu yüzden Tony, Zaman zaman giysi odasının kapısını açmak zorunda kalıyordu. | Open Subtitles | ولهذا من حين لآخر كان يتعين على طوني فتح نوافذ الغرفة للتهوية |
Zaman zaman küçük küçük davetler, şehrin bir parçası olduğunu hatırlatır. | Open Subtitles | مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده |
Kafasına top yiyen eski bir antrenör, Zaman zaman olayları karıştırıyor. | Open Subtitles | مدرب، لاعب سابق تم إيقافه يخرج عن صوابه في بعض الأحيان |
Bunlardan birisi beyni uyuşturuyor Zaman zaman alıyorum ve imgelemleri yönetiyor. | Open Subtitles | اى شىء لتخدير عقلى لدى رؤى مشوشة اراها من وقت لاخر |
Özgürlük ağacı Zaman zaman vatanseverlerin ve tiranların kanıyla tazelenmelidir. Bu doğal bir gübredir. | Open Subtitles | شجرة الحرية يجب أن تسقى من وقتٍ لآخر بدم الوطنيين والطغاة هذا سمادها الطبيعي |
Ama... Zaman zaman bazı rahatsız edici dedikodular da duyuyorsunuz. | Open Subtitles | لكن .. هناك بعض الشائعات المقلقة تسمعونها من وقت لآخر |
Ama Zaman zaman bana seni hatırlatıyor ve bana yaptıklarını. | Open Subtitles | ولكن من وقت لآخر ..انها تذكرني بك وبالذي فعلتيه لي |
Küçük şeker yaratıklar işte ama Zaman zaman sorun çıkartıyorlar. | Open Subtitles | إنهم مخلوقات صغيره لطيفه لكنهم يسببون المشاكل من وقت لآخر |
Zaman zaman bu telefonları da kullanarak onların gerçekliğinden haberdar olmak istiyoruz. | TED | ونحاول أن نستخدم واحد من تلك الهواتف من حين لآخر لنتواصل مع واقعهم. |
Her genç erkek Zaman zaman, rahat bırakılmaya ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | كل شاب صغير يشعر إلى الحاجة ليطلق ما بداخله ويصبح حراً من حين لآخر |
Zaman zaman sıçanlarla savaştığım oluyor, ancak son 3 aydır kullanmadım. | Open Subtitles | لقد كنت أستخدمهم من حين لآخر لقتل الفئران , ولكن ليس فى الشهور الثلاثة الأخيرة |
Zaman zaman kafan karışıyor, bazı şeyleri unutuyorsun, ...hatta kafanda hayaller kuruyorsun. | Open Subtitles | ,أنت تصبح مشوش في بعض الأحيان ,تنسى أشياء . حتى أنك تتخيل |
Zaman zaman birçok mukavemetle yüzleşebiliyorsunuz. | TED | يمكنك مواجهة الكثير من المعارضة في بعض الأحيان. |
Zaman zaman bu harabelerle karşılaşan kaşifler, onlar hakkında fantastik teoriler üreterek, açıklamalar yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | المستكشفون الذين جاءوا من وقت لاخر خلال هذه الانقاض حاولوا توضيح سبب وجودها الغامض بنظريات رائعة |
Bu yaştaki çocukların Zaman zaman başlarını derde sokmaları pek de alışılmadık bir şey değil. | Open Subtitles | أليس من المألوف لصبي في مثل عُمرِه أن يقع في قليل من المشاكل من وقتٍ لآخر ؟ |
Herkes Zaman zaman keyifsiz hisseder. | TED | غالباً الجميع يشعرون بالحزن من وقت لأخر |
Bir evi olsun, ama Zaman zaman da çıkıp gidebileceği bir ev. | Open Subtitles | دعه يشعر بأن له دارا وأن يكون حرا بالمغادرة من وقت لوقت |
ve erler Zaman zaman son derece aptal şeyler yaparlar. | Open Subtitles | والمُلازمين بين الحين والآخر يقومون بأشياء غبيّة بِشكّل لا يُصدّق. |
Zaman zaman belirli şeyleri getirmemle bilinirim. Ne istiyorsun? | Open Subtitles | لقد عرفت بأحضار أشياء من حين لأخر ماذا تريد؟ |
Ve biliyorsun, eğer istersen, Zaman zaman orada kendinle oynayabilirsin. | Open Subtitles | اضِعْك في بيتِ الويبَ وأنت بتسرتني من حينٍ لآخر بتمصي |
Ama Zaman zaman kayıtlarda yer almanı sağla. | Open Subtitles | لكن احرص على أن تترك نفسك في المشاهد من آن لآخر |
Onun dublörlüğünü Zaman zaman yapabilirim. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَلْعبَ دورَ بديلة من وَقتٍ لآخَرَ |
Sonsuza dek asker, Zaman zaman da şairim ve kısmetse kral ben olacağım. | Open Subtitles | أنا جندى نظامى , وأحياناً شاعر وسأكون ملكاً |
- Ve bir şeyler çalıyorsun. - Zaman zaman çalıyorum, evet. | Open Subtitles | ـ وأنت تسرق الأشياء ـ أجل، أسرق الأشياء بين حين وآخر |