ويكيبيديا

    "zamanlı olarak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في الوقت
        
    • بدوام
        
    • بدوامٍ
        
    • زمن مباشر
        
    • فى وقتنا
        
    • الصور في نفس
        
    • الوقت الحقيقي
        
    • البيانات بسرعة
        
    • بالتزامن
        
    Hissettiği şeyleri eş zamanlı olarak benim de hissetmemi istiyordu. Open Subtitles هي اردت ان اشعر بما تشعر بة في الوقت الحقيقي
    Gerçek zamanlı olarak bir ulus yapılan yayına cevap olarak inanılmaz bir şekilde iletişime geçti. TED أمة تنفجر في المحادثات في الوقت الحقيقي ردا على ما يدور في البث.
    İş ortağının eşi. Sizin şirkette yarı zamanlı olarak çalışıyor. Open Subtitles هذه زوجة شريكك التجاري, و تعمل بدوام جزئي في الشركة
    Hepimizin tam zamanlı olarak bunun üzerinde çalışmamız gerekmez mi? Sakin, Romeo. Open Subtitles بالضبط ، اليس من المفروض أن نشتغل بدوام كامل على هذا ؟
    2 hafta önce, onu yarı zamanlı olarak işe aldım. Open Subtitles إستأجرته بدوامٍ جزئي منذ أسبوعين.
    Bu sizi sarsabilir, fakat biz gerçekten bu kişinin beynini gerçek zamanlı olarak okuyabiliyoruz. TED ربما يفجعكم هذا، لكنكم حرفياً تقرأون دماغ هذا الشخص في زمن مباشر
    Olaylar gerçek zamanlı olarak meydana gelmektedir. Open Subtitles هذه الاحداث فى وقتنا الحالى
    O halde gördüklerini anlayabilen ve bu sayede gerçek zamanlı olarak yüz milyonlarca görüntüyü veritabanlarında arayabilen bilgisayarlar var. TED لذلك أصبح لدينا الأن أجهزة كمبيوتر تستطيع بالفعل فهم ما تراه وبالتالي تستطيع البحث في قواعد بيانات لمئات الملايين من الصور في نفس الوقت.
    Veri egzabaytlardan oluşan bir çalışma alanında gerçek zamanlı olarak analiz ediliyor. Open Subtitles ويتم تحليل البيانات بسرعة عدة اكسابايت
    Yüze yakın hedefi eş zamanlı olarak izlerken en az bir düzinesine ateş edebilir. Open Subtitles بوسعها اقتفاء 100 هدف بالتزامن مع اشتباكها مع دزينة على الأقلّ
    Dolayısı ile aslında İsveç ve Tayvan'da ve Rusya ve başka yerde bir virüsü engellediğimizi gerçek zamanlı olarak görebiliyoruz. TED لذا نحن نرى في الوقت الحقيقي اننا قد اوقفنا فيروس في السويد و تايوان و روسيا و اماكن اخرى
    Aslında laboratuvar sistemlerimize web üzerinden tekrar bağlanacak olursak gerçek zamanlı olarak her gün ne kadar virüsü, ne kadar yeni kötü amaçlı yazılım örneğini bulduğumuz konusunda bir fikir edinebilirsiniz. TED في الواقع اذا اتصلت مرة اخرى بانظمة مختبراتنا عن طريق الشبكة يمكننا ان نرى في الوقت الحقيقي فقط فكرة عن كم من الفيروسات كم من امثلة البرامج الخبيثة نجدها كل يوم
    Gerçek zamanlı olarak vücudumun çeşitli kısımlarının ne yaptığını algılayabilir. TED يمكنه التعرف على ما هو تقوم به مختلف أعضاء جسدي في الوقت الحقيقي.
    uydudan ağaçları seyretmelerine gerek kalmadan, artık eş zamanlı olarak olaya müdahale edebilecekler. TED إنها ليست حول رؤية شجرة من الأقمار الصناعية في منطقة واضحة المعالم، ولكنه عن التدخل في الوقت المناسب.
    Yarı zamanlı olarak öğretmenliğe başladım ve aynı anda birçok iş yapan eşimle beraber küçük bir kitabevi açtık. TED لقد بدأت التدريس بدوام جزئي، ومع زوجي، الذي بات يمارس عدة وظائف، استطعنا فتح مكتبة صغيرة.
    Şimdi tam zamanlı olarak, çok cüzi bir ücret ile bu projede çalışıyor. TED لذا فهي تعمل الآن بدوام كامل على هذا الأجر الصغير جداً.
    Yarı zamanlı olarak dişçide çalışıyorsun, doğru mu? Open Subtitles كنت تعمل بدوام جزئي باعتباره أخصائي صحة الفم، صحيح؟
    Hayır. Sadece Ken ve Kevin tam zamanlı olarak çalışıyorlar. Open Subtitles لا ، فقط (كين) و (كيفن) يعملون بدوامٍ كامل
    Eğer beyinde acıyı üreten etkinleştirmeye bakabilirsek, 3 boyutlu modeller oluşturup beyin işlem bilgilerini gerçek zamanlı olarak izleyebiliriz, ve sonra acıyı üreten bölgeleri seçebiliriz. TED اذا نظرت في طريقة تفعيل الدماغ التي تنتج ذلك الألم يمكنك تشكيل نموذج ثلاثي الأبعاد ومراقبة عملية معالجة الدماغ للمعلومات في زمن مباشر وبعدها يمكنك إختيار المناطق التي تنتج الألم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد