İyi bir zamanlamayla üçünü birden alabilirim. | Open Subtitles | أخرجت هؤلاء الثلاثه وهاجمتي في التوقيت المناسب |
Biraz önce zamanlamayla ilgili bir şeyler diyordun. | Open Subtitles | لقد كنت تقول قبل قليل شيئاً بشأن التوقيت ؟ |
İyi zamanlamayla, size bir binanın iki yanına aynı anda saldırma imkanı verir. | Open Subtitles | التوقيت تحديدا يمكن أن تعطيك الفرصة لمهاجمة كلا الجانبين في آن واحد |
Şöyle uzun uzun konuşmalıyız, pozisyon ve zamanlamayla ilgili. | Open Subtitles | يجب ان نقوم بحوار طويل لطيف كما تعلم عن التوقيت و الوضعيات |
zamanlamaydi. Her sey zamanlamayla ilgili. | Open Subtitles | لسنآ قريبين جدا من النهآية إنه التوقيت |
Ve bunun zamanlamayla alakalı olduğunu fark etmiş. | Open Subtitles | و أدرك ذلك هو ان كل شيء عن التوقيت. |
Şimdi, uzaylı istilası tıpkı komedi gibidir ve tüm olay zamanlamayla alakalıdır. | Open Subtitles | ...الآن , الغزو الفضائي مثل الكوميديا , كله يتعلق بـ التوقيت |
Tamamen zamanlamayla ilgili. | Open Subtitles | التوقيت هو كل شيء |
Tamamen zamanlamayla ilgili. | Open Subtitles | التوقيت هو كل شيء |
Ama o değişti. zamanlamayla alakalı. | Open Subtitles | و لكنها تغيرت أنه حول التوقيت |
Her şey zamanlamayla ilgili. | Open Subtitles | كل شيء يعتمد على التوقيت |
- zamanlamayla aram hiç iyi olmadı. | Open Subtitles | التوقيت ليس بإختياري |