Sırf sizinle aynı fikirde olmadığı için birine zarar vermenin haklı tarafı yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد مبرر لإيذاء الناس فقط لأنهم يخالفونك |
En parlak zekalarımızın düşmanlarımızın elinde bize karşı komplo hazırladığını bu ülkeye zarar vermenin yollarını aradığını düşünün. | Open Subtitles | تخيلوا أعداءنا بحوزتهم زمرة من أذكى عقولنا نشطة طوال الوقت ويكتشفون طرقًا لإيذاء هذا البلد |
Finch, bu adamlara zarar vermenin bir yolunu buldum galiba. | Open Subtitles | (فينش)... لقد وجدتُ طريقةً لإيذاء اولئك الرجال |
Tamam, o halde orada birine zarar vermenin ne kadar zor olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | حسناً ، جيد ، إذاً تعرف كيف من الصعب أن تؤذي أحداً هناك |
Artık sevdiğin birine zarar vermenin ne kadar kolay olduğunu anladığını biliyorum. | Open Subtitles | و لكني الآن أعرف أنك فهمت كم هو من السهل أن تؤذي الناس الذين تحبهم |
Yoksa insanlara zarar vermenin yasal olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أو هل تعتقد أنه من الشرعي أن تخرج لايذاء الناس؟ |
Çünkü bir çocuğa zarar vermenin yanlış olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | لأنكم تعلمون أنه من الخطأ أن تؤذي طفلًا |
Irkına zarar vermenin tek yolu zayıf düşürmek değil. | Open Subtitles | هناك طرق عديدة لايذاء نوعك من اضعافهم |