Ama bizim favori fikrimiz bu sıvıyı basketbol maçlarında kullanmaktı. Devre arasında, oyuncuların üzerine yağdırıp herkesi serinletebilir ve dakikalar içerisinde kuruyup gider. Ayrıca sahaya da zarar vermez. | TED | لكن فكرتنا المفضلة من كل هذا هي استخدامه في لعبة كرة السلة. بحيث في الإستراحة، يمكن أن يرش على اللاعبين، يبرد الجميع، وفي غضون دقائق سيجف. لن يؤذي الملعب. |
Bazen arkanı birilerinin kollaması sana zarar vermez. | Open Subtitles | في بعض الأحيان، لن يضر أن يكون هناك شخص يحمي ظهرك |
Ama herşeyden önemlisi... ailesine hiçbir zaman zarar vermez. | Open Subtitles | ... لكن المهم هو هي لن تؤذي عائلتها أبداً |
Ve elbette, benim zarar vermek istemediğim kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | وبالطبع، هو لا يآذي أي واحد أنا لا أريد أذيته |
- Ama hiç bir kişiye asla zarar vermez. | Open Subtitles | لكنّها لم تكن أبداً لتؤذي إنساناً آخر أبداً |
- Gidemezsin! Lord Walder'ı çocukluğuımdan beri tanırım. Bana asla zarar vermez. | Open Subtitles | عرفت اللورد والدر منذ طفولتي ما كان ليؤذيني أبداً |
Burada olmazsak, Shawn'a zarar vermez. Hayır, hiçbir yere gitmiyorsunuz. | Open Subtitles | هو لن يؤذى شون إن لم نكن نحن هنا لا ، أنتم لن تذهبوا إلى أى مكان |
Güneş enerjisi üretimi çevreye zarar vermez ve doğa dostu bir güç kaynağıdır. | Open Subtitles | ... توليد الطاقة الشمسية ... لا يؤذي البيئة وهي محطة آمنة لتويد الطاقة الصديقة للبيئة |
Su kimseye zarar vermez, Bayan Bergen, özellikle benim mesleğimde. | Open Subtitles | الماء لا يضر أحدا يا مس بيرجن بالذات فى مهنتى |
Arıyı bırakın, bir sineğe bile zarar vermez. | Open Subtitles | لا يمكن لهذا أن يؤذي ذبابة فما بالكم بنحلة |
Onun için zor oldu ama kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | هذا كان قاسي عليه، لكنّه لن يؤذي أيّ احد |
Dawn'a zarar vermez, tamam mı? Fiziksel olarak, veremez. | Open Subtitles | إنه لن يؤذي داون , لا يمكنه جسمانياً |
Hâlbuki bu aslanın bir hassasiyeti vardır ki, her kim onun huzurunda cesur olur, elini aşk ile ona sürerse, o kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | "إلا إن الأسد لن يؤذي من يتحلى بالجسارة.. ويلمسه بحنان.. |
Mükemmel bir dünyada yaşasak bu dürtüleri tatmin etmek kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | وفي عالم مثالي تلبية ذلك الغرور لن يضر اي احد |
Size yardım etmezsek kötü dediğiniz kişiler bize zarar vermez, diyor. | Open Subtitles | ويقول هؤلاء الناس أقول لكم سيئة لن يضر بنا ما لم نساعد الأميركيين. |
Ailem kimseye zarar vermez. Burada güvende olurlar. | Open Subtitles | عائلتي لن تؤذي أحدًا، وسيأمنون هنا. |
Bebeğe zarar vermez, söz veriyorum. | Open Subtitles | لن تؤذي طفلك. أعدك بهذا. |
Çok tatlı ve yumuşaktır. Bir sineğe bile zarar vermez. | Open Subtitles | إنه طيب ولطيف هو لا يآذي ذبابة |
Annem kimseye isteyerek zarar vermez. | Open Subtitles | والدتي لم تكن لتؤذي أي شخص عن قصد |
- Bana asla zarar vermez. | Open Subtitles | -لم يكن ليؤذيني أبدًا |
Ben güvence istiyorum adam içinde gelen bu zarar vermez. | Open Subtitles | أريد ضمامان بأن الرجل الذي يدخل لن يؤذى |
Düşünmek kimseye zarar vermez, değil mi? | Open Subtitles | التفكير لا يؤذي أحداً, صحيح؟ |
Umarım çocuğa herhangi bir zarar vermez. | Open Subtitles | آمل أنه لا يضر الطفل خوفا من وجودنا المتزايد |
- Acı verebilir biliyorum... - O kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | أعرف أن الأمر مؤلم بالنسبة لك - لكنه لا يستطيع أن يؤذي أي شخص - |
Etrafımızdaki her şey çok çabuk değişiyor geçmişten birkaç tane mihenk taşı olması kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | كل شئ حولنا يتغير بسرعة شديدة فلن يضرني إذا احتفظت بأشياء تُذكِّرني بالماضي |
İçlerinde biraz Moby çalınması onlara zarar vermez. | Open Subtitles | لا أظن أن بعض الصخب قد يضرها حسنا |
Demek istediğim şey; kim "bilmediğin şey sana zarar vermez" demişse tam anlamıyla bir aptalmış. | Open Subtitles | مقصديهو: مهماكانمنقال , "ما لا تعرفه لا يجرحك" كان مغفلاً تماماً |
Joe kışkırtılmadığı sürece insanlara zarar vermez. | Open Subtitles | "جو" لم يكن ليؤذي هؤلاء الناس أبداً إلا إذا أستفزه أحداً ما |
O senin gibi değil. O bu aileye asla zarar vermez. | Open Subtitles | لكنّه ليس مثلكِ فما كان ليؤذي هذه العائلة |