| Şerafeddin bunu yanlış anlayacaktır. Bizim zayıf olduğumuzu sanabilir. | Open Subtitles | ولكن شريف الدين سيسئ الفهم سيعتقد أننا ضعفاء |
| Barksdale zayıf olduğumuzu düşünecek bizim olanı almaya gelecek. | Open Subtitles | (باركسدايل) سيظن أننا ضعفاء لأننا لم نقاتل |
| Sırf evrende yalnız olmadığımız gerçeğini değil aynı zamanda tamamen çaresiz ve zayıf olduğumuzu öğrendik. | Open Subtitles | لقد تعلمنا بأننا لسنا بمفردنا وحسب، ولكننا تعلمنا بأننا بدون أسلحة أيضًا. |
| Sadece Kâinat'ta yalnız olmadığımızı değil aynı zamanda, çaresizce ve neşe içinde zayıf olduğumuzu da öğrendik. | Open Subtitles | لقد تعلمنا بأننا لسنا بمفردنا وحسب، ولكننا تعلمنا بأننا بدون أسلحة أيضًا. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 