Kadınlar benim zayıflığım. Günahkâr bir kalbim yok. | Open Subtitles | في الحقيقة النساء هم نقطة ضعفي والا لن اكون رجلاً سيئا |
Haçlı Seferleri'ni bahane edebilirim fakat bu benim kendi zayıflığım kendi günahım. | Open Subtitles | يمكنني إلقاء اللّوم على الحملة الصليبية لكني أعرف ذالك كان بسبب ضعفي إنه ذنبي |
Bu da benim zayıflığım, ama adil olmalıyım, ...tek zayıflığım bu. | Open Subtitles | إنها ضعف بالنسبة لي لكن لأكون عادلاً مع نفسي إنها نقطة ضعفي الوحيدة |
Artık kalbim benim gücüm olacak, zayıflığım değil. | Open Subtitles | الآن قلبي سيكون مصدر قوتي وليس مصدر ضعفي |
Görünüşe göre, kibirim ve zayıflığım, şeytana davetiye çıkarmış. | Open Subtitles | على ما يبدو فخرى و ضعفى كانت دعوة للشيطان |
Benim zayıflığım, konu zaman olduğunda biraz dikkatsiz olmam. | Open Subtitles | نقطة ضعفي أنني مرن حين يتعلق الأمر بالوقت |
Beceriksizliğim ve fiziksel zayıflığım da aynı oranda suçluydu. | Open Subtitles | لكنني كنت ألوم أيضا قلة حيلتي و ضعفي الجسدي |
Ama adil olmalıyım, tek zayıflığım bu. | Open Subtitles | لكن لأكون عادلاً مع نفسي إنها نقطة ضعفي الوحيدة |
Haçlı Seferleri'ni suçlayabilirim fakat bunun kendi zayıflığım ve günahım olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | يمكنني إلقاء اللوم على الحملة الصليبية لكني أعرف ذالك كان بسبب ضعفي إنه ذنبي |
Hayır, tek zayıflığım seni sevmekti sen de beni seversin diye umuyordum. | Open Subtitles | لا, لقد كان ضعفي الوحيد هو حبي لك آملاً في حبك لي في المقابل |
Bu, benim zayıflığım fakat vazgeçemiyorum. | Open Subtitles | و هو بسبب ضعفي .لكن لا يمكنني التخلص منه |
Ne istersem yiyebilirim. zayıflığım Boston kreması. | Open Subtitles | يمكنني أن أتناول كل ما يحلو لي نقطة ضعفي هي كعكة المحلاة |
Benim de zayıflığım bu. Kendi cömertliğimin kurbanıyım. | Open Subtitles | هذه نقطة ضعفي أنا ضحيّة كَرَمي. |
Kendi zayıflığım yüzünden onların önünü kesmek istemiyorum: | Open Subtitles | لا أريد أن يقف ضعفي عقبة في طريقهم |
Sen benim zayıflığım değil, gücümsün. | Open Subtitles | إنّكِ نقطة ضعفي.. ونقطة قوّتي. |
Hayır lordum. Benim zayıflığım o değil. | Open Subtitles | لا يا مولاي، فهذه ليست نقطة ضعفي |
Her zaman zayıflığım sizdiniz lordum. | Open Subtitles | أنتَ دائماً نقطة ضعفي ، يا سيدي |
Sanırım vicdanlı olmak Benim en büyük zayıflığım | Open Subtitles | أعتقد أن كوني كريم هي نقطة ضعفي |
Benim tek zayıflığım onu şakağından değil, alnının ortasından vurmamdı, fakat kendimi yeterince eğim sağlayacak bir duruma getiremezdim. | Open Subtitles | كانت نقطة ضعفى الوحيدة, هو اطلاق النار فى منتصف جبهته, وليس على جانب الجمجمة ولكنى لم استطع ان اتحمّل تأثيرا ثقيلا كهذا |
Cömertlik her zaman benim... zayıflığım olmuştur. | Open Subtitles | الكرم كَانَ دائماً ... ضعفى. |