Dostum bu çok kötüydü, sen tamamen zayıfsın. Biraz kana ihtiyacın var. | Open Subtitles | يا رجل أنت مثير للشفقة أنت ضعيف بالكامل, تحتاج إلى بعض الدماء |
Tanrım bana güç ver. zayıfsın sen. Bedenimi tat, rahip. | Open Subtitles | ايها الاب اعطني القوة انت ضعيف المس جسدي ايها الكاهن |
Sen zayıfsın. Tanrı bu zayıflığı aktarmana asla izin vermez. | Open Subtitles | أنت ضعيف والرب لن يريد أبداً بأنه يستمر هذا الضعف |
GüçIü büyüler yapmaktan bahsediyoruz. zayıfsın. | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن العبث بسحر قوي و أنت ضعيفة |
Beni içeri tıktığın günkü gibi zayıfsın! | Open Subtitles | يا بنت ، لا تزالين نحيفة مثل اليوم الذي حبستيني فيه |
Çok zayıfsın demek istiyorum. Kendine bir baksana. | Open Subtitles | انا فقط احاول ان اقول , انت حقا نحيلة انظري الى نفسك |
Yavru kedi kadar zayıfsın. Merak etme, çıkarımızı kollayacağım. | Open Subtitles | أنت ضعيف كالقطة لا تقلق , سأهتم بمصالحنا |
Sen gelemezsin. Çok küçük ve zayıfsın, tıpkı kız gibi. | Open Subtitles | لكنك لا تستطيع الذهاب مازلت صغيراً و ضعيف كالفتاة |
Böylesine zengin gıdaları için çok zayıfsın. | Open Subtitles | انت ضعيف جدا للأغذية الغنية من هذا القبيل. |
Dışarı çıkmandan hoşlanmıyorum, hepsi bu. Daha zayıfsın. | Open Subtitles | أنا فقط لا يعجبنى خروجك هذا كل ما في الأمر ، أنت ضعيف |
Hazırlık odasında iyisin, reflekslerinde zor körelebilir,... ..ama dikenlerini çıkardığında zayıfsın. | Open Subtitles | أنت عظيم و أنت على بعد من الخطر و رد فعلك جيد جدا و لكنك ضعيف فى مواجهة المفاجأة |
Çok zayıfsın, bende bundan endişelendim. | Open Subtitles | أنت ضعيف عادة، لذا تَعْرفُ بأنّني قُلِقتُ. |
zayıfsın, bir ucubeden daha ötesi olamazsın! | Open Subtitles | ضعيف الإرادة, هذه التصرفات لا تلائم إلا الفتيـات. |
Askerlerinin hatası! ... Sen zayıfsın ve gerçek bir lider değilsin! | Open Subtitles | القوات هى مشكلتك أنت ضعيف ,ولن تكون قائد |
Sen bununla yaşayamayacak kadar zayıfsın. Bu seni güçlü kılacaktı. | Open Subtitles | أنتِ ضعيفة للغاية لتعتقدين أن بإمكانك النجاة إنه يجعلك أقوى فقط |
Sen zayıfsın, benim canım kardeşim. Hep zayıftın. | Open Subtitles | انت ضعيفة يا اختي العزيزة طالما كنت كذلك. |
zayıfsın ve erkek gibi davranarak telafi ediyorsun. | Open Subtitles | أنت ضعيفة لذا أنت تعوضين عن مكانه بقيامك بالتصرف كرجل. |
Tamam, konuşma ama ye. Çok zayıfsın. | Open Subtitles | حسنا , لا تتحدثى ولكن كلى أنت نحيفة جدا |
İnsanların senin için endişelendiğini biliyorum çünkü aşırı zayıfsın. | Open Subtitles | أعلم أن الناس مهتمون بك لأنك نحيلة بشكل خطير |
Öncülerinden daha zayıfsın diye benim önümde yalvarırcasına durma. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تأتي إلى هنا لتجادلي فقط لأنك أضعف من عدوك |
Seni bu insanlarla gördükten sonra anlıyorum ki kaderini gerçekleştirmek için çok zayıfsın. | Open Subtitles | وبعد أن رأيت مع هؤلاء البشر، أدركت أنك ما زلت ضعيفاً لتنفذ قدرك. |
Bu savaş için çok zayıfsın. Şeytan gücünü bile kontrol edemiyorsun. | Open Subtitles | أنت ضعيفٌ جداً على ذلك قلا يمكنك السيطره على قوة الشر |
Ama yine de şu an daha zayıfsın, ki bu dolaşım sistemin açısından çok daha iyi. | Open Subtitles | على الرغم من أنكِ أنحف الآن، وهذا أفضل لجهازكِ الوعائي |
Kız gibi zayıfsın. Vücudunda kas kalmamış. | Open Subtitles | انظر لنفسك أنت نحيف كقصبة لا تملك أي عضلات |
Güzel, sağlıksızsın ve çok zayıfsın, | Open Subtitles | لا يمكن الاعتماد عليك و أنت نحيل للغاية |
Beni hayal kırıklığına uğrattın, sen zavallısın ve zayıfsın, artık seni sevmiyorum. | Open Subtitles | خيبت أملي فيك حقا أنت مثير للشفقة وضعيف وأنا لم أعد أحبك |
Eskiden zayıftın, şimdi daha da zayıfsın. | Open Subtitles | إنّك كنت ضعيفًا من قبل، وأنت الآن أضعف. |
Biraz zayıfsın, ama şu konser sağolsun... amatör kıtlığı çekiyoruz. | Open Subtitles | كنت هزيل قليلا، ولكن بفضل الحفل ... نحن المنخفضة على الهواة. |