- Kulak arkası birini zehirlemek için çok iyi bir yer. | Open Subtitles | انها منطقية و مثالية مكان لتسميم شخص وراء الأذن الطبيب الشرعي نادرا ما ينظر هناك |
Karıştırdım. Fareleri zehirlemek için. | Open Subtitles | هذه خلطة بالخبز لتسميم الفئران |
Bununla mı? Fareleri zehirlemek için yemeklerine karıştırdım. | Open Subtitles | هذه خلطة بالخبز لتسميم الفئران |
bunlar tümör hücrelerini tekrarlamamak üzere zehirlemek için tasarlanmış toksik hücreler. | Open Subtitles | ﻷن غالبيّة هذه العلاجات الكيماويّة هي ذات نفسها مسرّطِنات و هذا المقصود منها. تلك مسمِّمات خليّة و هي مصمّمة لتسميم الخلايا الوَرميّة حتى لا تتناسخ. |
Katil Korby'yi zehirlemek için, muhtemelen onun kahve termosunu kullandı. | Open Subtitles | من المحتمل أن القاتل أستخدم فنجان قهوة (كوربي) لتسميمه |
Onu zehirlemek için zamanım yoktu. | Open Subtitles | لم يتسنَّ لي وقت لتسميمه. |
Bunu kurtları ve tilkileri zehirlemek için kullanırlarmış. | Open Subtitles | لقد استخدموها لتسميم الذئاب والثعالب |
IOA anahtar sahiplerini zehirlemek için restorana girerken kullandığı levyeyi bulduk. | Open Subtitles | العتلة التي استاخدامها لقتحام المطعم لتسميم IAO حامل المفاتيح |
Sophia'nın Başkan'ı zehirlemek için Jarvis'i kullandığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّ (صوفيا) استغلّتْ (جارفيس) لتسميم الرئيس. |
Bıçağı zehirlemek için ne kullanıldı? | Open Subtitles | ماذا استخدم لتسميم الشفرة؟ |
Köpeğimi zehirlemek için ne kullandığını söyle! | Open Subtitles | أخبرني مالذي إستخدمته لتسميم كلبي! |
Bu Peder Michael, Catherine'in Henry'i zehirlemek için kullanmak istediği rahip. | Open Subtitles | انه الأب (مايكل)،الكاهن الذي أرادت(كاثرين) إستخدامه لتسميم هنري |
Aklımızı zehirlemek için kullandıkları bir silah. | Open Subtitles | تٌستخدم لتسميم عقولنا |
Başsavcı Chambers'ı zehirlemek için kullandığınız şey nerede? | Open Subtitles | الشيء الذي إستعملته لتسميم المدعي العام (تشامبرز)... -أين هو؟ |