Çünkü zengin çocukların hislerini diğerlerinden daha iyi bilirim. | Open Subtitles | .لأنني أعرف كيف يشعر الأطفال الأغنياء أفضل من أي شخصٍ آخر |
Bunu lüks evlerde satarsanız içinde zengin çocukların olduğu partilerde satarsanız cebiniz parayla dolar. | Open Subtitles | في حفلات الأطفال الأغنياء الذي يأخذون المال ليحرقونه |
Tüm zengin çocukların kaldığı yer orasıdır. | Open Subtitles | ذلك حيث كُلّ الأطفال الأغنياء يَبْقونَ. |
zengin çocukların takıldığı bir kulüp. | Open Subtitles | إنه نادي لبعد ساعات الدوام من أجل الأطفال الأثرياء |
zengin çocukların hayatları can alıcı derece sıkıcı olabiliyor. | Open Subtitles | أعلم كم هي مملة حياة هؤلاء الأطفال الأثرياء |
zengin çocukların kafayı bulmasını hiç anlamam. | Open Subtitles | لا أستوعب أبدًا حين يُدمن الأطفال الأثرياء على المخدرات |
Okul fonlamasına, fakir çocukların ağızlarından lokmaları alınırken zengin çocukların devlet yardımından faydalanmaya devam ettiği emlak vergisi veya acayip ekonomik denklemlerle karar verilmemeli. | TED | تمويل المدارس يجب ألّا يتم تقريره بناءً على ضرائب الملكية أو معادلة اقتصادية غريبة ما حيث يستمر الأطفال الأغنياء بالاستفادة من معونة الولاية، بينما الأطفال الفقراء يؤخذ الطعام والمصادر باستمرار من أفواههم. |