Yalnızca kendim için değil dünyanın zenginlikleri için de değil bütün insanlık için. | Open Subtitles | لَيسَ لي وحدي ليس من أجل كل الثروة في العالم بل لأجل البشرية |
Servetine servet katmak yerine elimizdeki zenginlikleri ayrıcalıklı kılan mevcut vergi politikamız bir seçimdir. | TED | سياساتنا الضريبية الحالية التي تعزز الثروة الموجودة عوضا عن تأسيس ثروة جديدة هي خيار. |
Küçük bir firmaysanız, onlar ise büyükse, tarihleri ve zenginlikleri varsa yerlerde İran halıları serili ve duvarlarda Harvard diplomaları asılıysa, gözünüz korkar. | Open Subtitles | عندما تكون شركة صغيرة و هم شركة كبيرة اهتم بالتاريخ و الثروة بالسجاد الفارسى على الأرضية |
Ailelerimizin inandıkları Amerikan Rüyası, kendi zenginlikleri için, yalan söyleyen, düzenbazlık yapan ve dolandıran kişiler tarafından yok edildi. | Open Subtitles | الحلمالأميركيعرفوالدينا وقد تم اختطافها من قبل الرجال الذينهمعلىاستعدادللكذب،خداعوسرقة لحماية ثرواتهم. |
Onların ne yüksek mevkileri ne de zenginlikleri beni etkiledi. | Open Subtitles | "لكن مناصبهم لم تحرّكني." "ولا ثرواتهم." |
Onlar gibi erkekler, dualarımız seyahat boyunca onlarla olsun, ...zenginlikleri, fakir ve açlıktan körelmiş halkımıza getirecekler. | Open Subtitles | رجال مثلهم , و بواسطة صلواتنا .. سنرافقهم برحلتهم .. عبر جلبهم الثروات للفقراء لدينا ؟ |
Savaşın acıları bana bu zenginlikleri getirdi. | Open Subtitles | أدِين بهذه الثروات إلى سوء حظ الحرب |
"Ya ülkede demokrasiye sahip olabiliriz ya da büyük zenginlikleri elinde tutan bir kaç kişiye ama ikisi birden olmaz." | Open Subtitles | أمّا أن يكون عِنْدَنا ديمقراطيةُ في هذا البلدِ أَو quot; أو أن تتركز الثروة عندنا في أيدي قلة قليلة, quot; |
Sizi bekleyen zenginlikleri bulunca yükünüzün hafifleyeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ؟ اعتقد انكم سوف تجدون الثروة اخف مما تتوقعون |
Evet, aradığınız zenginlikleri buldunuz mu? | Open Subtitles | اذن , هل وجدتم الثروة التي كنتم تبحثون عنها ؟ |
"Varlık ve zenginlikleri bulmak için yardıma gerek yok." | Open Subtitles | لإيجاد المال و الثروة . |
Tüm zenginlikleri elde etmek isteyen Cengiz Han'ın çok büyük problemi vardı. | Open Subtitles | في مسعاه لأخذ تلك الثروات له . . واجه (جنكيزخان) مشكلة ضخمة |