| Jim "Şeytan" Lefferts, siz Zenith'in güzel insanlarına asalaklar, züppeler, ahmaklar diyor. | Open Subtitles | جيم إبليس ليفرتس يدعوكم ايها الناس الطيبين من زينيث بمغفلون، حمقى، اغبياء |
| Kardeşinin dediğine göre Phillip Harris kılıf olarak Zenith Stüdyolarında çalışıyormuş. | Open Subtitles | قال أخته أن فيليب هاريس كان يعمل متخفيا في استوديوهات زينيث. |
| - Yüzbaşı, bu Bay Lefferts, Zenith Times-DisPatch'de gazeteci. | Open Subtitles | مرسوم المدينة أوه، بالمناسبة، نقيب هذا سيد, ليفرتس مراسل زينيث تايمز ديسباتش |
| Zenith almalıydık! | Open Subtitles | أخبرتك أننا يجب أن نشتري ماركة زينث |
| Zenith'de 40 yıl önce bir uyanış vardı. | Open Subtitles | كان لزينيث صحوة 40 عاما الماضية |
| - Zenith'e gelmemizi sen teşvik ettin. | Open Subtitles | حسنا، أنت بالتأكيد رقيتنا إلى زينيت |
| Hazır olduğumuzu biliyorum. Sıradaki durak, Zenith. | Open Subtitles | أنا أعلم نحن مستعدون المحطة التالية، زينيث |
| Sony Zenith veya Gold Star. | Open Subtitles | أتريد ماركة سونى ؟ أتريد زينيث ؟ أتريد جولد ستار ؟ |
| Her neyse, Phillip'e göre Zenith Stüdyolarındaki biri Hayalet. | Open Subtitles | على أي حال، يعتقد فيليب كان شخص ما في زينيث استوديوهات الوهمية. |
| Zenith'de herhangi biri Phillip'in kılıf olarak orada çalıştığını biliyor muydu? | Open Subtitles | مهلا، لم شخص في زينيث نعلم أن فيليب كان يعمل هناك السرية؟ |
| Zenith Ticaret Odası, Kilise Komitesi Başkanı." | Open Subtitles | غرفة تجارة زينيث "رئيس مجلس الكنيسة إلى آخره، إلى آخره، إلى آخره |
| Bunlar bizim istatistiklerimiz değil, sizin Zenith gazetenizde yayımlandı. | Open Subtitles | ليس إحصاءاتنا انما طبع في صحيفتكم زينيث |
| Zenith İncil kuşağının kalbidir. | Open Subtitles | زينيث هو قلب حزام الكتاب المقدس |
| Yatakta acayip coşkulusun, hayır işleri yapıyorsun, bana Zenith ve Quasar gibi iki muhteşem çocuk verdin. | Open Subtitles | هجرتك لي في الفراش و عملك الدنيوي لقد وهبتيني طفلين رائعين " زينيث " و " كويسار " |
| Ve o eşleşme Zenith Limuzincilik'e ait bir veri tabanından geliyor. | Open Subtitles | وهي مطابقة لبصمات من قاعدة "بيانات الموظفين لـ"زينيث ليموز |
| "Zenith Motor Show" Marin, Kaliforniya | Open Subtitles | معرض "زينيث" للسيارات مقاطعة "مارين - كاليفورنيا" |
| Sonuçta Zenith gibi bir şirket müşterisini polise verecek değildir. | Open Subtitles | ومكان مثل "زينيث" لن يقوموا بتقديم بلاغ للشرطة عن أحد عملائهم |
| Dev televizyon, benim Zenith'le alakası yok. | Open Subtitles | تلفاز ضخم، بالتأكيد ليس مثل جهازي "زينيث". |
| Zenith Times-Dispatch? | Open Subtitles | زينيث تايمز ديسباتش؟ |
| Gri SUV Varick'teki Zenith Oto Kiralama'dan çıktı. | Open Subtitles | سيارة الدفع الرباعي الرمادية وجدتها (في (زينث) لإيجار السيارات في (فيرك |
| Ya Street Fleet ya da Zenith. | Open Subtitles | (هذه اما من (ستريت فليت) او (زينث |
| Uyanışçılık dün akşam Zenith'e geldi. | Open Subtitles | جاءت الصحوة لزينيث الليلة الماضية |
| Zenith şehrinin semalarında, | Open Subtitles | مرحبا مدينة "زينيت" من فوق |