ويكيبيديا

    "zincirindeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السلسلة
        
    • السلسة
        
    • فينيل
        
    • في سلسلة
        
    Görünen o ki, Ganj timsahlarını öldüren toksin, besin zincirindeki bir şeyin, yedikleri balıkların içindeki birşeydi. TED لذا، يبدو أنه السم الذي قتل الجاريال كان شيئا في السلسلة الغذائية، شيء ما في السمك الذي يأكلونه.
    Bu basit olaylar zincirindeki kayıp halkalar işte burada: Open Subtitles هنا الحلقات المفقودة :في السلسلة البسيطة جداً
    Besin zincirindeki yerini öğreniyor ve öğrenmesini isteyeceğinizi sanmam. Open Subtitles إنها تدرس أين ستتوائم في السلسلة الغذائية وأنا متأكد أنك لا تريد لها أن تتوصل إلى ذلك
    Besin zincirindeki yolculuğunuz burada başlıyor. Open Subtitles طريقكم لتسلق السلسة الغذائية يبدأ من هنا
    Besin zincirindeki hiçbir canlı onlar gibi değil. Open Subtitles في السلسة الغذائيه , لا شيء يقترب منها في الترتيب
    1-fenil, 1-hidroksil 2-metil amin propan ki tabii bu da propan zincirindeki 1 ve 2 numaralı karbonlarda kiral merkez barındırıyor. Open Subtitles أعني، هل 1 "فينيل"، 1 "هيدروكسيل" و2 "ميثيل مينوبروباين"... تحتوي ، بالطبع ، على مراكز "كايرال"
    1-fenil, 1-hidroksil 2-metil amin propan ki tabii bu da propan zincirindeki 1 ve 2 numaralı karbonlarda kiral merkez barındırıyor. Open Subtitles أعني، هل 1 "فينيل"، 1 "هيدروكسيل" و2 "ميثيل مينوبروباين"... تحتوي ، بالطبع ، على مراكز "كايرال"
    Bu demek ki yakıt zincirindeki molekülleri inceleyerek istediğimiz şekilde optimize edebiliriz. TED معنى هذا أنه بإمكاننا هندسة الجزيئات في سلسلة الوقود ونحسنهم قدر المستطاع.
    Bitkiler, hayvanlar, böcekler, beni zincirindeki herşey. Open Subtitles فهناك النباتات والحيوانات والحشرات كل شيء موجود في السلسلة الغذائية
    Yontma taş devrindeki atalarımız yaklaşık 100.000 yıl önce Avrasya'ya yerleştiğinde kurtlar onların besin zincirindeki başlıca düşmanlarından biriydi. TED عندما استقر أسلافنا خلال العصر الحجري أولًا في أوراسيا منذ أكثر من 100,000 سنة، كانت الذئاب أحد منافسيهم الرئيسيين في أهم جانب من السلسلة الغذائية.
    Biz bu tedarik zincirindeki noktaları birleştiriyoruz. TED نحن نوصل هذه النقط في هذه السلسلة
    Beslenme zincirindeki birinden işte... Onu nakil listesinde yukarı taşıyabilirler. Open Subtitles ...ثمة شخص، بمكان ما في السلسلة الغذائية يمكنهم أن ينقلوه إلى قائمة زرع الأعضاء
    Eğer soruşturmanın henüz en başlarında Ross Ulbricht'in tutuklanmasına yol açan bu soruşturma zincirindeki ilk ipucu bulunurken 4. madde ihlali söz konusu olmuşsa savcılık için devasa bir problem oluşabilir ve devamında elde ettikleri diğer tüm deliller de lekelenmiş olur. Open Subtitles الذي كان حقا المفتاح الاول الذي قادهم خلال هذه السلسلة الكاملة إلى إلقاء القبض على روس ألبريتس يمكن أن يشكل هذا مشكلة عظيمة للمدعي العام
    Besin zincirindeki yerini öğreniyor ve öğrenmesini isteyeceğinizi sanmam. Open Subtitles إنها تحاول معرفة مكانها في السلسة الغذائية ولست متأكداً من أنّك تريد لها أن تعرف ذلك
    O gece Princeton’da, tartışmalar zincirindeki mutlak boşluk beni deli ediyordu. TED وفي تلك الليلة في برينستون، كانت هناك فجوة معينة في سلسلة الحجج تثير حفيظتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد