İnternette tanıştığı başka bir mahkûmu ziyarete gitmiş. | Open Subtitles | كانت تزور سجينا قابلتـه على الأنترنت |
- Michigan'da ailesini ziyarete gitmiş, ama yarın dönecek. | Open Subtitles | في (ميشيغان) تزور عائلتها، ولكنّها ستعود غداً. |
Evine değil... Boston'daki annesini ziyarete gitmiş. | Open Subtitles | جارتها تقول أنّها في (بوسطن) تزور والدتها. |
Acker tanımadığı bir adamı niye arayıp ziyarete gitmiş peki? | Open Subtitles | لذا لماذا اكر يكلم و يزور شخص كان فى السجن |
Arkadaşını ziyarete gitmiş dev. | Open Subtitles | ليس بعد كان بعيدا ... يزور صديقه |
Hanımım halasını ziyarete gitmiş ve muhtemelen bugün dönmeyecekmiş. - Halasına mı gitmiş? - Evet. | Open Subtitles | لقد تم اخباري بأن حضرتها ذهبت لزيارة خالتها |
Gj mi? Hayır, hayır, birini ziyarete gitmiş. Sonra konuşmaya başlamışlar. | Open Subtitles | لا لا لا كانت تزور شخصا |
Palm Springs'deki arkadaşlarını ziyarete gitmiş, | Open Subtitles | تزور أصدقائها في (بالم سبرينغ) |
Palm Springs'teki arkadaşlarını ziyarete gitmiş. | Open Subtitles | تزور أصدقائها في (بالم سبرينغ) |
Arizona'daki kızını mı ziyarete gitmiş? | Open Subtitles | كان يزور ابنته فى اريزونا ؟ |
Annemin hastanesinde Meghan'ı ziyarete gitmiş. | Open Subtitles | كان يزور (ميغان) بمشتشفى أمي |
Lichtfield Court'un kapıcısının dediğine göre Matmazel Sainsbury Seale Madam Chapman'ı ziyarete gitmiş. | Open Subtitles | العامل في (ليتشفيلد كورت) أخبرنا أن الآنسة "سانزبري سيل" ذهبت لزيارة السيدة "تشابمان" |
Komşuların söylediğine göre, Milwaukee'e, teyzesini ziyarete gitmiş. | Open Subtitles | لقد ذهبت لزيارة عمتها في "ميلواكي" طبقا لكلام الجيران. |