Bildiğin üzere, kimyasal silahlardaki zor olan kısım kimyasallar değil. | Open Subtitles | وكما تعلم الجزء الصعب في الأسلحة الكيميائية ليس المواد الكيميائية |
zor olan, annemi böyle bir yerde uydurma isimle hayal etmek. | Open Subtitles | ما هو الصعب هو تخيل أمي في مكان مثل هذا، تحت اسم بعض مختلقة. |
- Evet. zor olan doğru ile yanlış arasında seçim yapmaktır. | Open Subtitles | الصعب هو أن تختار الخطأ الذي به أكثر حقيقة |
Bilimsel gelişmelerin merkezinde olduğunuzda bağdaştırılması zor olan fikirlere maruz kalırsınız. Mutlak gerçeklere. | Open Subtitles | حين يكون المرء بميدان يتضمن أحدث العلوم، فثمة خطر للتعرض لأفكار صعبة التقبل. |
Benim için zor olan dışarıda göremediklerim acaba sadece hayaletler mi? | Open Subtitles | ما هو صعب بالنسبة لي لأصدقه هو أن الأشباح هي الأشياء الوحيدة بالخارج التي لا أستطيع رؤيتها |
Sonrasında eve gelmişler ve bunları bırakmak zorunda kalmışlar ve askerde bulunmamış bir kişi için bile zor olan modern bir topluma geri dönmüşlerdir. | TED | ثم يعودون لمنازلهم ويتركون كل ذلك ويستغنون عنه يعودون إلى مجتمع عصري، مجتمع قد يشكل تحديا حتى لمن لم يكن في الجيش. |
Esas zor olan kendimi iyi hissetmemeye başlayıp sonunda istifa etmemdi. | Open Subtitles | الجزء الصعب كَانَ عندما بَدأتُ اشَعرَ بعدم الارتياح وكان لا بُدَّ أنْ اتْركَه. |
Şirketi almak için gerekli parayı bulmak-- zor olan bu. | Open Subtitles | البحث عن المال لشراء شركة هذا هو الجزء الصعب |
Malesef, zor olan kısım karar vermek değil. | Open Subtitles | لسوء الحظ، الجزء الصعب لَيسَ الإخْتياَر. |
zor olan ne yapacağınızı tahmin etmekti. | Open Subtitles | ما هو الصعب هو التخمين ما أنت ستفعل المقبل. |
İşkence edecek. zor olan şeyleri yapacak. | Open Subtitles | انه يمكنه التعذيب ويفعل ما هو الصعب |
zor olan her gün ağlayıp sızlanmadan bu boka katlanmak. | Open Subtitles | لا الأمر الصعب هو البقاء يوماً بعد مع تلك السافلة كل صباح |
Kaçmak işin kolay kısmı, zor olan ise yakalanmamak. | Open Subtitles | الهروب امر سهل الجزء الصعب هو كيفية البقاء طليقاً |
Şimdi, çok zor olan bu konuşmaya sahip olmak ve bu anahtar çözümlerini uyuşmazlığı azaltmak işbirliğini çoğaltmak gibi çözümleri getirmek için çok zoru deniyoruz | TED | كانت هذه المحادثة صعبة جدا، ونحن نحاول بشدة لتقديم هذه النقاط الرئيسية للناس حتى نحد من الخلاف ونزيد من التعاون. |
Çocukların zorluklarla ve sorunlarla nasıl başa çıktıklarını görmek istedim. Bunun için, 10 yaşındaki çocuklara onların çözebilmeleri için biraz daha zor olan sorular verdim. | TED | أردت أن أرى كيف يتعامل الاطفال مع التحديات و المصاعب، لذا اعطيت أطفال بعمر عشر سنين مشاكل كانت صعبة عليهم قليلا. |
Benim için, o ilk domino taşı olmak sesimi duyurmak ve gerçekten zor olan şeyleri yapmak demek, özellikle ihtiyaç duyulduklarında başkalarının da takip edeceğini umarak. | TED | أن تكون كحجر الدومينو، بالنسبة لي، كالتعبير عن نفسك والقيام بما هو صعب جدًا، خاصة عندما يتطلب الأمر ذلك، مع الأمل أن الآخرين سيتبعوننا. |
zor olan, narsist kişilik bozukluğuna sahip kişilerin kendilerini iyileştimeye çabalamalarında devamlı olmaları. | TED | إن الصعوبة هي في أنها تكون تحديا للأفراد المصابين بالاضطراب النرجسي لشخصياتهم ليستمروا بالعمل على تطوير أنفسهم. |
AnlaşıIması zor olan şey, bunun ne zaman olduğu. | Open Subtitles | الجزء الصعب في ذلك هو معرفة متى حدث هذا ...أمم |
Ama sakin ve sessiz kalırsan kontrol sende kalır ve üçüncü adımda ve bu en zor olan adımdır. | Open Subtitles | لكن بالهدوء والسكينة، لديك السيطرة، في الخطوة الثالثة والأصعب فيهم جميعاً |
Zırhsız dövüşen bir Samuray asıl zor olan bu. | Open Subtitles | عندما يحارب الساموراي بدون درع، هذه هي الحالة الصعبة. |
En sonunda,.. ...zor olan 'hoşça kal' demekti. | Open Subtitles | و في النهايه الوداع هو أصعب ما في الحياه |
zor olan şey yerine ne inşa edileceğini bulmak. | Open Subtitles | الشيء الصعب.. هو معرفة ما يجب أن نبني في مكانه. |
Bu arada, zor olan şey hazırlanıyor. | TED | في هذه الأثناء، الأمر الذي يصعب القيام به هو أن نكون مستعدين. |
İstedim. O da gençti. zor olan tek başına bir yer edinebilmekti. | Open Subtitles | رغبت بذلك, كانا يافعاً للغاية كان الجزء الأصعب أن نحظى ببعض الخصوصية |
zor olan bu gerilimi atmanın yollarını bulmak. | Open Subtitles | ان أصعب شئ هو ان تجد طريقة لتخفيف هذه الحدة |
Ama benim için daha zor olan senden ayrılmak. | Open Subtitles | لكن الأمر الأكثر صعوبة هو ترككِ |