ويكيبيديا

    "zor olan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الجزء الصعب
        
    • هو الصعب
        
    • الصعب هو
        
    • صعبة
        
    • هو صعب
        
    • تحديا
        
    • الصعب في
        
    • والأصعب
        
    • هي الحالة الصعبة
        
    • هو أصعب
        
    • الشيء الصعب
        
    • يصعب القيام
        
    • الجزء الأصعب
        
    • أصعب شئ
        
    • الأكثر صعوبة
        
    Bildiğin üzere, kimyasal silahlardaki zor olan kısım kimyasallar değil. Open Subtitles وكما تعلم الجزء الصعب في الأسلحة الكيميائية ليس المواد الكيميائية
    zor olan, annemi böyle bir yerde uydurma isimle hayal etmek. Open Subtitles ما هو الصعب هو تخيل أمي في مكان مثل هذا، تحت اسم بعض مختلقة.
    - Evet. zor olan doğru ile yanlış arasında seçim yapmaktır. Open Subtitles الصعب هو أن تختار الخطأ الذي به أكثر حقيقة
    Bilimsel gelişmelerin merkezinde olduğunuzda bağdaştırılması zor olan fikirlere maruz kalırsınız. Mutlak gerçeklere. Open Subtitles حين يكون المرء بميدان يتضمن أحدث العلوم، فثمة خطر للتعرض لأفكار صعبة التقبل.
    Benim için zor olan dışarıda göremediklerim acaba sadece hayaletler mi? Open Subtitles ما هو صعب بالنسبة لي لأصدقه هو أن الأشباح هي الأشياء الوحيدة بالخارج التي لا أستطيع رؤيتها
    Sonrasında eve gelmişler ve bunları bırakmak zorunda kalmışlar ve askerde bulunmamış bir kişi için bile zor olan modern bir topluma geri dönmüşlerdir. TED ثم يعودون لمنازلهم ويتركون كل ذلك ويستغنون عنه يعودون إلى مجتمع عصري، مجتمع قد يشكل تحديا حتى لمن لم يكن في الجيش.
    Esas zor olan kendimi iyi hissetmemeye başlayıp sonunda istifa etmemdi. Open Subtitles الجزء الصعب كَانَ عندما بَدأتُ اشَعرَ بعدم الارتياح وكان لا بُدَّ أنْ اتْركَه.
    Şirketi almak için gerekli parayı bulmak-- zor olan bu. Open Subtitles البحث عن المال لشراء شركة هذا هو الجزء الصعب
    Malesef, zor olan kısım karar vermek değil. Open Subtitles لسوء الحظ، الجزء الصعب لَيسَ الإخْتياَر.
    zor olan ne yapacağınızı tahmin etmekti. Open Subtitles ما هو الصعب هو التخمين ما أنت ستفعل المقبل.
    İşkence edecek. zor olan şeyleri yapacak. Open Subtitles انه يمكنه التعذيب ويفعل ما هو الصعب
    zor olan her gün ağlayıp sızlanmadan bu boka katlanmak. Open Subtitles لا الأمر الصعب هو البقاء يوماً بعد مع تلك السافلة كل صباح
    Kaçmak işin kolay kısmı, zor olan ise yakalanmamak. Open Subtitles الهروب امر سهل الجزء الصعب هو كيفية البقاء طليقاً
    Şimdi, çok zor olan bu konuşmaya sahip olmak ve bu anahtar çözümlerini uyuşmazlığı azaltmak işbirliğini çoğaltmak gibi çözümleri getirmek için çok zoru deniyoruz TED كانت هذه المحادثة صعبة جدا، ونحن نحاول بشدة لتقديم هذه النقاط الرئيسية للناس حتى نحد من الخلاف ونزيد من التعاون.
    Çocukların zorluklarla ve sorunlarla nasıl başa çıktıklarını görmek istedim. Bunun için, 10 yaşındaki çocuklara onların çözebilmeleri için biraz daha zor olan sorular verdim. TED أردت أن أرى كيف يتعامل الاطفال مع التحديات و المصاعب، لذا اعطيت أطفال بعمر عشر سنين مشاكل كانت صعبة عليهم قليلا.
    Benim için, o ilk domino taşı olmak sesimi duyurmak ve gerçekten zor olan şeyleri yapmak demek, özellikle ihtiyaç duyulduklarında başkalarının da takip edeceğini umarak. TED أن تكون كحجر الدومينو، بالنسبة لي، كالتعبير عن نفسك والقيام بما هو صعب جدًا، خاصة عندما يتطلب الأمر ذلك، مع الأمل أن الآخرين سيتبعوننا.
    zor olan, narsist kişilik bozukluğuna sahip kişilerin kendilerini iyileştimeye çabalamalarında devamlı olmaları. TED إن الصعوبة هي في أنها تكون تحديا للأفراد المصابين بالاضطراب النرجسي لشخصياتهم ليستمروا بالعمل على تطوير أنفسهم.
    AnlaşıIması zor olan şey, bunun ne zaman olduğu. Open Subtitles الجزء الصعب في ذلك هو معرفة متى حدث هذا ...أمم
    Ama sakin ve sessiz kalırsan kontrol sende kalır ve üçüncü adımda ve bu en zor olan adımdır. Open Subtitles لكن بالهدوء والسكينة، لديك السيطرة، في الخطوة الثالثة والأصعب فيهم جميعاً
    Zırhsız dövüşen bir Samuray asıl zor olan bu. Open Subtitles عندما يحارب الساموراي بدون درع، هذه هي الحالة الصعبة.
    En sonunda,.. ...zor olan 'hoşça kal' demekti. Open Subtitles و في النهايه الوداع هو أصعب ما في الحياه
    zor olan şey yerine ne inşa edileceğini bulmak. Open Subtitles الشيء الصعب.. هو معرفة ما يجب أن نبني في مكانه.
    Bu arada, zor olan şey hazırlanıyor. TED في هذه الأثناء، الأمر الذي يصعب القيام به هو أن نكون مستعدين.
    İstedim. O da gençti. zor olan tek başına bir yer edinebilmekti. Open Subtitles رغبت بذلك, كانا يافعاً للغاية كان الجزء الأصعب أن نحظى ببعض الخصوصية
    zor olan bu gerilimi atmanın yollarını bulmak. Open Subtitles ان أصعب شئ هو ان تجد طريقة لتخفيف هذه الحدة
    Ama benim için daha zor olan senden ayrılmak. Open Subtitles لكن الأمر الأكثر صعوبة هو ترككِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد