Sözümü bitirdiğimde hala gitmek istersen, seni kalmaya zorlamayacağım. | Open Subtitles | إذا أردت المغادرة بعد أن أنهي كلامي لن أجبرك على البقاء |
Sizi mesleğime yönelmeniz için zorlamayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أجبرك على أن تصبح سمسار أوراق مالية |
Şu anda karar vermen için seni zorlamayacağım. | Open Subtitles | حسناً ، لن أضغط عليك لإعطائى القرار الآن |
Sana neler yaşattığımı biliyorum. Seni zorlamayacağım. | Open Subtitles | أنا أعلم ما عانيته بسببي، و لذلك لن أضغط عليك |
Gelmek istemiyorsan seni zorlamayacağım. | Open Subtitles | حسنًا، لا أريد أن أجبركِ إذا لم تودّي الذهاب |
Eğer kızım kolay yolu seçmezse, onu buna zorlamayacağım. | Open Subtitles | إن لم تود ابنتي اختيار الطريق السهلة فلن أجبرها |
Ama dert etmeyin. Sizi bir şeye zorlamayacağım. | Open Subtitles | لكنْ لا تقلق لن أرغمك على فعل أيّ شيء |
zorlamayacağım. | Open Subtitles | لن أدفع بقوة |
Pekâlâ, hazır olana kadar seni zorlamayacağım tamam mı? | Open Subtitles | حسنـــاً, أنا لن أجبرك بالعبور خلال الجسر قبل أن تكون مستعد, أتفقنا ؟ |
Yıllık temalı yılbaşı kartlarımıza katılmaya seni zorlamayacağım. | Open Subtitles | ولن أجبرك على المشاركة في بطاقات الكريسماس السنوية |
Kalman için seni zorlamayacağım, ancak sana sormam gereken bir şey var. | Open Subtitles | لن أجبرك على البقاء، لكن هناك ما أريد طلبه منك. |
İyi bir mazeretinin olmadığını biliyorum bu yüzden seni kötü bir mazeret uydurmaya zorlamayacağım. | Open Subtitles | فلن أجبرك على اختلاق أي عذر سئ |
Seni zorlamayacağım. Seçim senin. | Open Subtitles | أنا لن أجبرك , الخيار عائد إليكِ |
İstemiyorsan zorlamayacağım. | Open Subtitles | لن أجبرك إن كنتَ لا تريد |
Ama eğer böyle hissediyorsan seni daha fazla zorlamayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | لكن ان كان هذا ما تشعر به لا أريد ان أضغط عليك مجدد اتفقنا? |
Tabii kiraya biraz yardım etsen fena olmaz. Ama yine de seni zorlamayacağım. | Open Subtitles | ودفعك لحق الإيجار سيكون لطفاً منك، لكن لن أضغط عليك، إتفقنا؟ |
zorlamayacağım ama bunu da çantaya koyuyoruz ki bu da bunlar için hiç yerimiz olmayacak demektir. | Open Subtitles | لن أضغط عليكِ.. ولكنك ستأخذينهم علي أي حال! مما يعني أنك ستتركين هذه الكتب.. |
Seni zorlamayacağım ama rica ediyorum. | Open Subtitles | لن أجبركِ للذهاب ، لكنني أطلب منكِ فعل ذلك من أجلي |
Anlaman için seni zorlamayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أجبركِ على أن تفهمي |
- Eğer hazır değilse... ..onu bir avukatla konuşmaya zorlamayacağım. | Open Subtitles | - لن أجبرها التكلم مع محامي وهي ليست مستعده |
Ama onu bir daha hiçbir şey yapmaya zorlamayacağım. | Open Subtitles | ولكنيلن... لن أجبرها على شيء، مرة أخري أبداً. |
Bak, Tavşan, seni bir şey yapman için zorlamayacağım, fakat eğer Harikalar Diyarı'nı umursuyorsan, önceden nasıl olduğunu ve yeniden nasıl olabileceğini umursuyorsan, o zaman sana, yardım etmen için ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولن أرغمك يا (رابيت) على القيام بأيّ شيء لكنْ إنْ كانت تهمّك "وندرلاند" بماضيها ومستقبلها الممكن... فسأحتاج لمساعدتك لي |
zorlamayacağım. | Open Subtitles | لن أدفع بقوة |
Seni benimle konuşman için zorlamayacağım ama eğer konuşmak istediğin bir şey varsa şu anda tam zamanı. | Open Subtitles | لن أجبركَ على التحدّث معي لكن إذا كان لديك... أي شيء تحب أن تتحدّث عنه |