ويكيبيديا

    "zorlandım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أجبرت
        
    • وإجباري
        
    • أُجبرت
        
    • اجبرت
        
    • صعوبة في
        
    • إجباري
        
    • واجهت صعوبات
        
    • وأجبرت
        
    • أُرغمتُ
        
    • عانيت
        
    - O anda 4400 içindeki rolüm ile ilgili gerçeği görmeye zorlandım. Open Subtitles أجبرت لرؤية الحقيقه حول نفسي حول دوافعي نحو الـ 4400
    Sizinle ilişkim ortaya çıktığı için istifaya zorlandım. Open Subtitles لقد أجبرت على الاستقالة لاكتشاف علاقتي بكم
    6 yıl önce hapishaneden çıkartıldım ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım. Open Subtitles قبل ستة سنوات ...تم إخراجي من السجن وإجباري ان اعمل قاتلة بواسطة وحدة سرية في الحكومة
    6 yıl önce hapishaneden çıkartıldım ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım. Open Subtitles قبل ستة سنوات تم إخراجي من السجن... وإجباري أن اعمل قاتلة لمصلحة وحدة سرية في الحكومة
    Bugün bir kuşu öldürdüm ve babamın kıçına dokunmaya zorlandım. Open Subtitles اليوم ، إرتكبت جريمة قتل لطائر و أُجبرت على لمس مؤخرة والدي
    Bu yüzden ben de geçimimi sağlamak için çocuk partilerine gitmeye zorlandım. Open Subtitles لذا اجبرت أن اقوم بهذه الحفلات للأطفال لاكسب عيشي
    Darbe o kadar aniydi ki, düşüncelerimi toparlamakta zorlandım. Open Subtitles الصدمة كانت مفاجئة لدرجة أننـي وجدتُ صعوبة في تجميع أفكاري
    Gerçekten ancak buna zorlandım. Open Subtitles أنا حقا لا، لكن أنا إجباري إلى.
    Çabuk geçmesini istiyordum, ama bunun yerine her saatin, her saniyenin geçişine tanık olmaya zorlandım. Open Subtitles أردت أن يمر الوقت سريعاً ، لكن بدلا من ذلك أجبرت على أن أشهد على مرور كل ثانية من كل ساعة
    Penny tarafından senin cinsel sorunlarını konuşmaya zorlandım. Open Subtitles أجبرت على التحدث مع بيني عن حياتك الجنسية
    Ayrıca henüz sahip olmadığım ehliyetimden de üç puan ceza aldım ve suçluların önünde paslanmaz çelikten bir kâseye çişimi yapmayı reddettiğim için de hak edilmemiş bir özrü dilemeye zorlandım. Open Subtitles كما أني حصلت على 3 نقاط كمخالفة على رخصة القيادة التي لم أحصل عليها بعد كما أني أجبرت على تقديم اعتذار غير مستحق
    6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım. Open Subtitles قبل ستة سنوات تم إخراحي من السجن وإجباري أن أعمل قاتلة...
    6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım. Open Subtitles قبل ستة سنوات... تم إخراجي من السجن، وإجباري أن أعمل قاتلة لمصلحة وحدة حكومية سرية
    6 yıl önce hapishaneden çıkartıldım ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım. Open Subtitles "قبل ستة سنوات، تم إخراجي من السجن" "وإجباري أن أعمل قاتلة، لمصلحة وحدة سرية في الحكومة"
    1000 yıl boyunca seni izlemeye zorlandım. Her kurbanın acısını hissettim sen kan döktükçe acı çektim. Open Subtitles أُجبرت طيلة ألف عامٍ على مراقبتكم، وآلمني معاناة كلّ ضحيّة تغذيتم على دمائها.
    En başından bu evlilik için zorlandım. Open Subtitles إنه زواج أُجبرت عليه من قِبل والدى على أى حال
    Ayrıca kaynağını açıklamamayı da öğrendim; çünkü bu işi dört hafta kadar yaptıktan sonra zengin çocuklardan biri çizgi romanlarımı nereden aldığımı öğrendi ve çok daha fazlasını ödediği gerçeğinden hiç hoşlanmadı. 10 yaşında gazete dağıtıcılığı yapmaya zorlandım. TED وقد تعلمت ايضا ان لا اكشف مصدر بضاعتي لانني ضربت بعد 4 اسابيع من بدأي بذلك العمل بسبب ان احد الاولاد الاغنياء علم انني ابيع القصص التي كنت قد اشتريتها مسبقا ولم ترق له فكرة انني اربح المال الكثير من ورائها وقد اجبرت على العمل في توزيع الصحف وانا ابن العاشرة من العمر
    Maalesef bunu yapmaya zorlandım. Open Subtitles لقد اجبرت على عمل هذا
    Ön kapıyı bulmakta zorlandım. Özür dilerim. Open Subtitles لقد واجهت صعوبة في تحديد مكان الباب الأمامي , أنا آسف
    Bak, işin doğrusu ameliyatı yapmada zorlandım. Open Subtitles أنظر, في الحقيقة كنت أعاني من صعوبة في إجراء العملية
    Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım. Open Subtitles و إجباري أن أعمل قاتلة لمصلحة وحدة سرية في الحكومة فريق للعمليات السوداء يدعى "الشعبة" تلك التي أضلت عن طريقها الأن
    Ya kardeş, kusura bakma. Adresi bulmakta çok zorlandım. Open Subtitles سامحني يا أخي واجهت صعوبات في العثور على المكان
    Bu hikaye Washington Post'da yayınlandığında ölüm tehditleri almaya başladım ve Afganistan'ı terk etmeye zorlandım; tıpkı daha önce ailemin zorlandığı gibi. TED عندما نشرت هذه القصة في صحيفة واشنطن بوست، بدأت أتلقى رسائل تهديد بالقتل، وأجبرت وقتها على ترك أفغانستان، حيث يعيش والدي هناك.
    Onlara adadan barışçıl yoldan ayrılma fırsatı tanıdık. Bunu yapmak istemediler ben de hepsini öldürmeye zorlandım. Open Subtitles منحناهم الفرصة ليغادروا الجزيرة بسلام، فأبوا، لذا أُرغمتُ لقتلهم، جميعاً
    O cümleyi kurarken zorlandım. Ama neden bahsettiğimi biliyorum. Open Subtitles لقد عانيت وأنا أقول تلك الجملة ولكنني أعرف ما أتكلم عنه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد