ويكيبيديا

    "zorlayamam" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إجبارها
        
    • إجبارك
        
    • إجبار
        
    • أجبر
        
    • أجبرك
        
    • أرغم
        
    • إجباركِ
        
    • إجباره
        
    • أجبار
        
    • أجبره
        
    • اجبارك
        
    • يمكنني أن أجعلها
        
    • لا استطيع اجبار
        
    • إرغامك
        
    • إرغامكم على
        
    Benimle evlenmesini istedim. Onu zorlayamam ya. Kararını kendi vermeli. Open Subtitles لقد طلبت منها الزواج ، لا يمكننى إجبارها عليها أن تقرربنفسها
    Oyun oynamak istemiyorsan seni buna zorlayamam sanırım. Open Subtitles أنتى لا تريدين اللعب أعتقد أننى لا أستطيع إجبارك
    Roger'la bu trajik kazayı konuşmanız için hiçbirinizi zorlayamam ama onunla oturup 30 dakika boyunca istediğiniz her şeyi konuşmaya mecbur tutabilirim. Open Subtitles لذلك، لا أستطيع إجبار أي منكم لاجراء محادثة مع روجر حول هذا الحادث المأساوي السيارة. ولكن يمكنني أن اجبرك على الجلوس
    Bana bakması için kız kardeşimi zorlayamam çünkü parasını geri aldı Open Subtitles لا يمكنني حتى أن أجبر أختي لتعتني بي لأنها استعادت أموالها
    Biliyorsun, tüm gece oralarda olmanız için sizi zorlayamam. Bu oldukça tehlikeli olacaktır Open Subtitles لا أستطيع أن أجبرك على الذهاب ليلاً سيكون المكان خطير
    Bu kadar çok hasta varken hiçbirini oraya gitmeleri için zorlayamam. Open Subtitles لن أرغم أيّ مشرف للعمل بها , في وجود كل هذه الأعمال في الوهدة
    Hayır,ciddiyim.Bunu yapamam. Seni alamam.Buna zorlayamam. Open Subtitles لا، أعني أنّي لا أستطيع إرغامكِ لا أستطيع أخذكِ و لا إجباركِ
    Daha beni aramadı. Seninle buluşması için onu zorlayamam. Open Subtitles لم يعاود الاتصال بي بعد لا يمكنني إجباره على لقائك
    Ama öyle bile olsa, beni sevmesi için o kişiyi zorlayamam. Open Subtitles لكن بالرغم من ذلك ، لا أستطيع أجبار ذلك الشخص على أن يحبنـي
    - İstemiyorsa onu ziyaret etmeye zorlayamam. Open Subtitles انظر, لا يمكنني أن أجبره على الحضور إذا كان لا يريد ذلك
    Bu ailenin bir parçası olman içi seni zorlayamam. Open Subtitles لا استطيع اجبارك لتكون جزء من هذه العائلة
    Demek istediğim şey, avukatıyla konuştum, onu burada kalması konusunda zorlayamam. Open Subtitles وفق محاميها، لا يمكنني إجبارها على البقاء
    Eğer kızının yapmak istemediği buysa onu zorlayamam. Onlar 14'ünde. Open Subtitles بسبب أنه إن لم تكن ابنتك تريد القيام به لا أستطيع إجبارها
    Yapabilirsin. Ama seni zorlayamam Open Subtitles بليمكنك، لكن لا يمكنني إجبارك على الرحيل
    Şimdi, sizi işbirliği yapmanız ya da laboratuarınızı kullanmamız için zorlayamam ama doğru olanı yapmanız için kendinizi zorlamanızı istiyorum. Open Subtitles الآن، لا أستطيع قانونياً إجبارك على التعاون أو إستخدام المختبر الخاص بك، لذا أطلب منك أن تجبر نفسك
    Bu sefer, yine de, ...bir tanığı ifade vermeye zorlayamam, oturan valiyi rahat bırakalım. Open Subtitles و في هذه الحالة ؛ و مهما يكنْ لا أستطيع إجبار شهادة أحد الشهود و ناهيكَ عن الجلوس مع الحاكم
    Marianne'i konuşmaya zorlayamam. Sen de zorlamamalısın. Open Subtitles لا يمكنني أن أجبر ماريان على اظهار أي سر، ولا أنت أيضاً
    Seni burada benimle kalmaya zorlayamam. Open Subtitles "لن أجبرك على البقاء معي هنا لو أردت الرحيل"
    Bakın, kimseyi başka birisiyle çocuk sahibi olmaya zorlayamam. Open Subtitles انظر، لا يمكنني أن أرغم أحداً أن يرزق بطفلٍ من أحدٍ آخر
    Ona dönmen için seni zorlayamam Cassie. Ama babanı durdurmak istiyorsan Stephen'ı kurtar belki o da hepimizi kurtarır. Open Subtitles لا يمكنني إجباركِ للدخول إليه يا (كاسي) إذا كنتِ تريدين إيقاف والدكِ، انقذي (ستيفن)
    Ama istemiyorsa onu zorlayamam. Open Subtitles لكن اذا لايريد قضاء الوقت معك لايمكنني إجباره
    Ona bütün seçenekleri sunabilirim, ama onu kendi istediğimi yapmaya zorlayamam. Open Subtitles , يمكنني أن اعطيها كل الخيارات في العالم لكن لا يمكنني أن أجعلها تفعل ما أريده
    Sadece insanları istemedikleri bir şeyi almaya zorlayamam, hepsi bu. Open Subtitles لكني لا استطيع اجبار النس على شراء اشياء لا يرغبون بها
    Tamam, seni şikayetçi olman için zorlayamam ama peki ya kız arkadaşın? Open Subtitles حسناً، لا أستطيع إرغامك على رفع شكوى لكن ماذا عن صديقتك؟
    Sizi buna zorlayamam ama yarın saat 4'te ben burada olacağım. Open Subtitles لا يمكنني إرغامكم على العودة إلى هنا، ولكن غدًا في تمام الساعة الرابعة سأكون هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد