Böyle aşırı çiftleşme, erkeği yorgun bırakır hayvanlar kralı bu zorluğa dayanmak zorundadır. | Open Subtitles | مثلتلكالمواعداتالمركّزةِ تتْركُ الذكرُ يستنفذ كل الصعاب التي يجب ان يتحملها اشد الرجال |
Onca zorluğa göğüs gererek buraya nasıl geldiğimi bilmiyorsun. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عن صعوبة ما فعلت لأصل إلى ما أنا عليه اليوم، رغم كل الصعاب |
İnsan gibi görünmek için onca zorluğa katlan ama tesisatı güncelleme! | Open Subtitles | قومك مروا بالكثير من الصعاب ! للظهور كبشر ولم يفعلوا شيء تجاه كبح الألم |
Onca zorluğa katlanıp, dünyanın öteki ucundan adam topladıktan sonra onları denize atmak pek karlı bir işe benzemiyor. | Open Subtitles | لايبدو بأنه عملٌ مربحٌ لي تكبد هذا العناء والمشقة التى تحيط بكل فرد فقط من أجل إلقائهم من على متن السفينة |
Hayır bunu almak için o kadar zorluğa katlanan biri bunu bir süs için yapmaz. | Open Subtitles | لا, شخص ما تكبد كل هذا العناء لسرقتها لا يمكن ان تكون فقط للزينة |
Bu özel günün durumunu düşünürsek, çektiğim zorluğa kesinlikle değdi. | Open Subtitles | لا عليكِ، لقد كان يستحق العناء بالنظر إلى ظروف هذه المناسبة |
- Roger, zorluğa dayanmak için eğitim aldım. | Open Subtitles | -روجر" ، لقد تم تدريبي علي تحمل الصعاب" |
Ve her zorluğa meydan okuyor. | Open Subtitles | "ويتحدى كل الصعاب" |