O beni zorluyordu. | Open Subtitles | كان يضغط عليّ، كما تعلم |
Onu zorluyordu... Birşeyler yapması için. | Open Subtitles | كان يضغط عليه لعمل شيئ ما |
Kıpırdamayacağına dair anlaşmanın karşılığı olarak Pouf, Pitou'yu olup biten her şeyi anlatması için zorluyordu. | Open Subtitles | "مقابل الاتّفاق بملازمة مكانه" "كان يضغط (بوف) على (بيتو) لتشرح له ما جرى" |
Çünkü muğlak bir soruya evet ya da hayır demeye zorluyordu. | Open Subtitles | لانه كان يجبرني للاجابة بنعم أو لا لسؤال معقد |
Onunla yatmam için beni zorluyordu. | Open Subtitles | كان يجبرني على النوم معه |
Beni gitmek istemediğim yerlere gitmeye zorluyordu. | Open Subtitles | لقد كان يدفعني لأماكن لم أكُن أريد الذهاب إليها. |
Bir nevi evren beni bunu yapmaya zorluyordu, anlıyor musun? | Open Subtitles | أنه نوعا ما مثل الأحساس بأن الكون كان يدفعني إلى هُناك , أتعرف ؟ |