ويكيبيديا

    "zorunda kalacaklar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سيضطرون
        
    • سيتوجب عليهم
        
    • فسيضطرون
        
    • سيكون عليهم
        
    • وسيكون عليهم
        
    • سيتوجب عليه
        
    • سيجب عليهم
        
    • ربما يضطروا أن
        
    Sormadan yapacağız ve sonra ödemek zorunda kalacaklar. Open Subtitles سنفعل ذلك دون أن نعرض عليهم الأمر وبعد ذلك سيضطرون لدفع النقود
    Gittikçe ısınıyor, süngerle beni silmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles لو ارتفعت الحرارة أكثر من ذلك سيضطرون لمسحي بأسفنج
    Eğer bunu kanıtlarsak Steve'in gerçekten nasıl öldüğünü kabul etmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles إذا فضحنا ذلك، سيتوجب عليهم أن يعترفوا كيف مات ستيف حقا
    O guzel yuzu sanirim bundan sonra, radyo'ya cikarmak zorunda kalacaklar. Open Subtitles سيتوجب عليهم أن يضعوا وجهه الجميل على المذياع
    Dostum, eğer Bud bununla birlikte çalışırsa bu kadını sakinleştirici silahla vurmak zorunda kalacaklar. Open Subtitles ياصح , لو استمر باد على هذا فسيضطرون لإستعمال المخدر معها
    Ancak, insanlar kalan hayatları boyunca, bağışıklık sistemlerini baskılayan ilaçlar almak zorunda kalacaklar. TED ولكن المرضى سيكون عليهم تعاطي العقاقير هذا سيقمع نظامهم المناعي لبقية حياتهم.
    Borcu bitirmek için iş etkinliğini düşürerek fonları diğer hareketlerden yönlendirmek zorunda kalacaklar. TED وسيكون عليهم إعادة توجيه الميزانيات من أنشطة أخرى، على نحوٍ من شأنه تخفيض نشاط الأعمال.
    Otobandakiler bu yol üzerinden geçmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles أي واحد على الطريق السريع سيتوجب عليه أن يقود من أمامه
    Beni köprüden alıp başka bir yere götürmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles .. وستستغرق ساعة على الأقل سيجب عليهم أن يسحبوننى .. .. من على الجسر
    Bir mucize eseri mahallede bütçemize göre bir ev bulabilirsek seni okula almak zorunda kalacaklar. Open Subtitles لو بمعجزة ما، أمكننا العثور على منزل في الحي يمكننا تحمل نفقته. ربما يضطروا أن يقبلوك.
    Bu iş için gelecek herifler seni orada görünce uslu durmak zorunda kalacaklar. Open Subtitles ... الأقداح التي ستضهر خضم هذا الشئ . عندما يرونك واقفاً, سيضطرون للطاعة
    - Gitmemeyi sürdürürsen seni kovmak zorunda kalacaklar. Open Subtitles لا - لو واصلت ترك العمل, سيضطرون لفصلك -
    Rengi özel olarak yapmak zorunda kalacaklar çünkü artık ahududu şerbeti rengi üretmiyorlar. Open Subtitles سيضطرون لإعادة مزج الألوان "لأنهم لم يعودوا يصنعون "شربات التوت
    Bayan Winters'ın makalesinin bizi öyle bir övmesini sağlayacağım ki bize madalya takmak zorunda kalacaklar. Open Subtitles سأجعل مقال آنسة (وينترز) عنا يبرق سيضطرون لوضع الميداليات على الكثير منا
    Hürmetlerini sunmak için cenazeme geldiklerinde sıraya girip beklemek zorunda kalacaklar. Open Subtitles وعندما يأتون ليقدموا الإحترام سيتوجب عليهم الإنتظار في الصّف.
    İşi ciddiye almıyorlarmış gibi görünebilir, ama gerçekten ciddi bir şekilde yaptılar, çünkü hayatlarının sonuna kadar radyoaktivite ile yaşamak zorunda kalacaklar. TED يبدو أنهم لم يأخذوا العمل على محمل الجد ولكنهم بالفعل قاموا بذلك لأنه سيتوجب عليهم العيش مع النشاط الإشعاعي طوال حياتهم.
    Beni öldürmek zorunda kalacaklar çünkü hayatta içeri girmem. Open Subtitles سيتوجب عليهم قتلي لأنني لن اعود للسجن
    Onları seni iyileştirdiğime ikna edersem seni serbest bırakmak zorunda kalacaklar. Open Subtitles لو إستطعت إقناعهم بأنّي قمت بمعالجتك فسيضطرون لإطلاق سراحك
    Hala hayattaysalar beklemek zorunda kalacaklar. Open Subtitles إذا كانوا أحياء فسيضطرون للإنتظار
    Avı iptal ettiler Tanrı bilir o salaklar öğlen yemeğini yoktan var etmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles الآن و قد لغوا حفلة الصيد من يسطو فى غرفة الطعام سيكون عليهم لتناول الغداء أن يجذبوه من القبعة
    Ve size ulaşmak istiyorlarsa, önce beni geçmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles وإذا أرادوا الوصول إليكم، سيكون عليهم عبوري أولاً.
    Yukarıdakiler de bunu kabul etmek zorunda kalacaklar. Sizler hayalet değilsiniz. Sizler varsınız. Open Subtitles وسيكون عليهم التعامل مع الأمر لستم خفيّن ، بل لكم وجود.
    Eğer aranızda ona katılmak isteyenler varsa, Puerta de Fuego'yu terketmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles اذا اراد احدكم ان ينضم له ."سيتوجب عليه ان يرحل من " بويرتا دي فويغو
    "Korktukları için nefretlerine tutunan insanların nefretleri bir kere gitti mi..." "...kendi acılarının üstesinden gelmek zorunda kalacaklar." Open Subtitles الرجال يتشبثوا بمشاعر الكره لأنهم يخافوا أنها إذا ما ذهبت سيجب عليهم التعامل مع ألمهم الذاتي
    Bir mucize eseri mahallede bütçemize göre bir ev bulabilirsek seni okula almak zorunda kalacaklar. Open Subtitles لو بمعجزة ما، أمكننا العثور على منزل في الحي يمكننا تحمل نفقته. ربما يضطروا أن يقبلوك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد