ويكيبيديا

    "zorunda kalmadım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لم أضطر
        
    • يكن علي أن
        
    • يكن عليّ
        
    • لم اضطر
        
    • حصلت عليه فى حياتى
        
    Hiç orduda görev yapmadım ve... evimi içecek kutularına karşı... savunmak zorunda kalmadım. Open Subtitles أنالمأخدمفيالجيشمنقبل , و لم أضطر للدفاع عن منزلي ضد هجوم باستخدام علب الصفيح
    Bütün iş hayatım boyunca işteki sıkıntıları hiç eve getirmek zorunda kalmadım. Open Subtitles في حياتي المهنيّة بأكملها، لم أضطر أبداً إلي جلب متاعب العمل معي إلي المنزل
    Ve bu sabah da karımla seviştim ve hala uyuyor olduğu için nazik olmak zorunda kalmadım. Open Subtitles وهذا الصباح، طارحت الغرام مع زوجتي وكانت تستغرق في النوم لذا لم أضطر للرفق بها
    Tamam, belki ben ailemle yaşadığım yerden uzaklaşmak zorunda kalmadım ama bu herkesle evimizi paylaşmanın kolay olduğu anlamına gelmez. Open Subtitles حسنا، ربما لم يكن علي أن أستأصل كل عائلتي، لكن هذا لا يعني أنه لم يكن من الصعب أن يأتي الجميع الى منزلي.
    Ama iyi ki bunu uzun bir süre yapmak zorunda kalmadım. TED ولكن لحسن الحظ، لم يكن عليّ فعل ذلك لفترة طويلة.
    Ve silahımı hiç kılıfından çıkarmak zorunda kalmadım. Bununla gurur duyuyorum. Open Subtitles و لم اضطر قط لإخراج مسدسي من جرابة و أنا فخور بذلك
    Daha önce hiçbir şeyimi kaybetmek zorunda kalmadım. Open Subtitles لم أفقد كل شئ حصلت عليه فى حياتى من قبل
    Bu işi 30 yıldır yapıyorum hiçbir zaman taşınmak zorunda kalmadım Open Subtitles أنا أفعل هذا لثلاثين عام و لم أضطر للإنتقال
    Orada olduğum iki sefer de hiçbir yemeği geri göndermek zorunda kalmadım. Open Subtitles أعني في المرتين التي كنت هناك لم أضطر لإعادة أي شيء
    Hazırlandığım şeyi yapmak zorunda kalmadım. Open Subtitles لم أضطر إلى عمل ما كنت اجهز نفسي لفعله
    Daha önce hiç, uçaktan atlamak zorunda kalmadım. Open Subtitles لم أضطر للقفز من طائرة من قبل
    Ben hiçbir zaman parayı düşünmek zorunda kalmadım. Open Subtitles لم أضطر إلى التفكير في المال
    Çünkü asla... içmek zorunda kalmadım. Open Subtitles لأنني لم أضطر أبداً للشرب
    Onunla başbaşa kalması konusunda hiç endişe etmek zorunda kalmadım. Open Subtitles لم يكن علي أن أقلق كونها تكون معه وحده
    Ben de gelmene sevindim. Sayende kendi kendime konuşmak zorunda kalmadım. Open Subtitles لذا أنا لم يكن علي أن أتحدث إلى نفسي
    Cevabı öğrenmek için fazla beklemek zorunda kalmadım. TED لم يكن عليّ الانتظار طويلًا لمعرفة الإجابة.
    Ama yine de beni hala sevdiğini varsayalım bu sayede okula dönmek zorunda kalmadım. Open Subtitles لكنفقطلنقلأنه لازاليحبني .. لذا، لم يكن عليّ العودة.
    Onu nasıl yetiştireceğim diye kimseden iznini almak zorunda kalmadım ve bundan hiç hoşlanmam. Open Subtitles لم اضطر لطلب إذن أحد مسبقاً بأن أربيها بطريقتي ولا أحب أن افعله
    En azından bunu kullanmak zorunda kalmadım yani. Open Subtitles أعني ، على الأقل لم اضطر إلى إستخدام ذلك
    Daha önce hiçbir şeyimi kaybetmek zorunda kalmadım. Open Subtitles لم أفقد كل شئ حصلت عليه فى حياتى من قبل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد