Zebaniler bizim için bir yargı, babalarımızın günahları için bir ceza. | Open Subtitles | الوحوش تقوم بمحاكمتنا عقابا لخطايا آباءنا |
Aynı babalarımızın bizleri taşıdığı ve onların babalarının da onları taşıdığı gibi. | Open Subtitles | بذات الطريقة التي حملنا بها آباءنا و قبل ذلك آباءهم |
Hala anne ve babalarımızın liseye beraber gittiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | مازلت لا يمكنني التغلب على حقيقة أنهم جميعاً ذهبوا إلى المدرسة الثانوية معاً --- آباءنا |
Çünkü Babalarımız bizim aynalarımızdır, onlardan yansırız. Nasıl bir adamı hakettiğimize karar verdiğimizde ve hayatımızın geri kalanını merak ettiğimizde onlara bakarız. | TED | لأن آباءنا هم مثل المرآة الخاصة بنا التي نتأمل بها عندما نبحث عن نوع الرجال الذين يستحقوننا، و كيف ينظرون إلينا لبقية حياتنا. |
Ailelerimiz, annelerimiz ve Babalarımız... | Open Subtitles | عائلاتنا ، آباءنا ، أمهاتنا |
Ve bu da şaşırtıcı şekilde Atalarımızın yarım ya da bir milyon yıl önce pişirmeyi icat ettikleri zamana denk geliyor. | TED | و بشكل مذهل، هذا يطابق تماماً ما يُعتَقد أن آباءنا قد اخترعوه منذ مليون و نصف سنة، حينما اخترعوا الطبخ. |
Atalarımızın Tanrı'sı, | Open Subtitles | إله آباءنا الذى حدد نهايه لعبودية بنى إسرائيل |
babalarımızın tek ortak noktası Zod'a olan nefretleriydi. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد اتفق فيه (آباءنا عليه فهو كراهيتهم لـ(زود |
babalarımızın ve Atalarımızın inancını. | Open Subtitles | إيمان آباءنا وأجدادنا |
Babalarımız uzun yıllar birlikte çalıştılar. | Open Subtitles | عملّ آباءنا لسنوات عدة معا |
Babalarımız çok tuhaf ya. | Open Subtitles | آباءنا غريبون جداً |
Babalarımız birbirine güvenmiş. | Open Subtitles | آباءنا يثقون ببعضهم البعض. |
Atalarımızın Tanrı'sı İsrailoğullarının köleliğine dur dedin. | Open Subtitles | إله آباءنا الذى حدد نهايه لعبودية بنى إسرائيل |