Aban benimle, buraya gelme emrim gelmeden 1 hafta önce temas kurdu. | Open Subtitles | آبان) اتصل بي قبل أسبوع) من أن أتلقي الاوامر بالحضور الي هنا |
İlk görevim yerel kaynağımla, Mohammed Aban'la tekrar iletişime geçmekti. | Open Subtitles | أول أمر من عملي هو أعادة الاتصال (بمصدري المحلي (محمد آبان |
Emrim, öncelikli hedef olan Mohammed Aban'la iletişime geçmek. | Open Subtitles | أوامري هي الاتصال بمصدر عالي القيمة (يدعى، (محمد آبان |
Aban yerel nüfus arasında çok saygı görür. | Open Subtitles | آبان) يلقي أحترام كبير) من السكان المحليين |
Aban Taliban yönetiminde pek dikkat çekmedi, bu yüzden yerini belirlememiz için iletişime geçmemiz çok önemli. | Open Subtitles | آبان) ظل متوارياً عن الاضواء) "في ظل وجود حركة "طالبان لذا من الاهمية اذا أردنا الاتصال أن تكون لنا خلفية جيدة عن وضعه |
Aban'ın evini bulduk, ama bazen ipucu mu buluyorum yoksa ekmek kırıntısı mı, söylemek güç. | Open Subtitles | (وجدنا منزل (آبان ولكن لا يمكننا القول اننا عثرنا علي خيوط أو فتات خبز |
Aban'ı bulmak için yeni emirler aldım. Şimdi nerede olduğuna dair istihbaratımızı güncelledik. | Open Subtitles | (لديّ أوامر جديدة بتكملة البحث عن (آبان وألان بما أننا جددنا معلوماتنا عن مكانه |
Onlar, Aban'ın bahsettiği akıllı ışıklar olmalı. | Open Subtitles | هذه لابد أن تكون أشارات الاضائة التي ذكرها (آبان) عندما أتصل بي |
- Gerçekten mi? Su aramak için olmasa gerek. Ya da Aban'ı bulmak için... | Open Subtitles | حسناً، حتماً لم يكن للعثور على الماء (أو حتى (آبان |
Mohammed Aban'la konuşmak bizim için şeref olacaktır. | Open Subtitles | سيشرفنا فعلاً (التحدث الي (محمد آبان |
Merhaba. Mohammed Aban'ı arıyoruz. | Open Subtitles | مرحباً، نحن نبحث (عن (محمد آبان |
Mohammed Aban biliyor. O her zaman bilir. | Open Subtitles | محمد آبان)، يعلم) كان يعرف دائماً |
Mohammed Aban adındaki bir adamla konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد التحدث (مع رجل... (محمد آبان |
Mohammed Aban artık burada yaşamıyor. | Open Subtitles | محمد آبان) لا يعيش هنا الان) |