"آثارهم" - Translation from Arabic to Turkish

• izlerini
• İzleri
• iz
• izini

Demir yolu geçip izlerini takip edeceğiz.
سنعبر الجسر الحديدى ونحاول اقتفاء آثارهم

Onun katıldığı guruptakiler her kimse, izlerini örtmeyi biliyorlar.
مهما كانت هذه المجموعة التي ينتمي اليها فهم يعرفون كيف يغطون آثارهم

Mağara girişini gömdüler ve izlerini sildiler.
وأخفوا آثارهم وعبروا في الماء حتى أفقد الرائحة

İzleri güneye doğru mu diyorsun?
فرقة ديابلو تقول آثارهم تتجه إلى الجنوب؟

Eskiden kalma izleri on bin yıl kadar önce çevreye kazınarak yer etmiş.
آثارهم القديمة نقشت على عشرات الآلاف من السنوات تجرح المنظر الطبيعي

Genelde olay yerinde, iz bırakırlar.
همّ عادةً يتركون آثارهم في جميع مكان الحادث.

Çok az insan bu kadar iyi izini gizleme yeteneğine sahiptir.
نسبة قليلة من الناس يملكون القدرة على تغطية آثارهم بهذا الشكل

Yetişkin bir dinozor ve yanında koşuşturan küçük bir dinozor fosilleşen bu ayak izlerini bıraktılar.
وعبر عليها دينـاصـور بالغ مع واحداً أصغر منه يجرى بجانبه تركوا آثارهم ورائهم لكى تتحجر هذه الآثار

İzlerini nasıl gizleyecekleri.
هذا أول شيء يتعلمه البصباصون كيف يخفون آثارهم

Bu adamlar, çantayı onun arabasına koyarak, izlerini saklamaya çalıştı.
هؤلاء الأشخاص، وضعوا تلك الحقيبة في سيارته في محاولة لتغطية آثارهم

Bu kişiler diğer kurumların taklidini yaparak hem izlerini kapatıyor hem de kimseye görünmeden işlerini hallediyor.
بانتحال هوية الوكالات الأخرى ويتحركون بشكل خفي ضمن البيروقراطية في سبيل تغطية آثارهم

Fidye alamayacaklarının farkına varacaklar ve federaller peşlerine düşecek izlerini yakalayacaklar sonra bizden başlayacaklar.
سوف يدركون أنهم لن يحصلوا على الفدية وأن المباحث الفيدرالية ستلاحقهم ،لذا سيتوجب عليهم اخفاء آثارهم

İzlerini kaybettirmek için çöplerini her yağmur yağdığında, nehre döküyorlarmış.
إنهم يرون بالنهر كلما أمطرت ليخفوا آثارهم

Bu adamlar izlerini kaybettirmek için mevcut sistemi kullanmaşlar.
هؤلاء الرجال اكتشفوا كيف يتلاعبون بالبنية التحتية في القائمة لإخفاء آثارهم

Çok hızlılar ve izlerini örtmek için masumların kanını döküyorlar.
‏‏وهم يتحركون بسرعة ‏ويخفون آثارهم بالتضحية بالأبرياء. ‏

İzlerini kaybettirecek temizlikçileri olmalı.
لابد وأن لهم منظفون ينظفون آثارهم

Hava kararıyor izleri takip etmek zorlaşacak.
أصبح المكان مظلماً للغاية ولا يمكنني تتبع آثارهم

İzleri takip ediyorlar. Hayaletin peşinden gider gibi.
إنهم يمحون آثارهم الأمر أشبه بمطاردة شبح

- İzleri onlar bırakıyorlar, ben değil.
آثارهم هى التى ترشد , وليس أنا

Artık iz takip etmeye gerek kalmadı. Onun nerede olduğunu tam olarak bilebileceğiz artık.
لن نحتاج إلى تتبع آثارهم الآن سنعرف مكان ذلك الرجل بالتحديد...

Munchausen hastaları iz saklamakta oldukça başarılıdır.
مرضى "مانشاوزن" بارعون في إخفاء آثارهم

Ama sevgilim, şimdi çıkıp izini takip edeceğim.
لكن يا عزيزتي سوف أرحل الآن وأتفقد آثارهم