"آجرباه" - Translation from Arabic to Turkish

• Agrabah

Sen de Agrabah'ı bulmayı dilersen bedelinin ne olacağı konusunda endişelisin.
وأنتِ قلقة ممّا قد يكون الثمن إذا تمنّيتِ العثور على "آجرباه"

Babamın iyi niyetini kullanarak Agrabah'ı içerden yok ediyor
إنّه يستغلّ طيبة قلب أبي ويخرّب "آجرباه" مِن الداخل

Agrabah'ın Kutsal Altın Böceği - En büyük kraliyet hazinelerinden biri
الخنفساء الذهبيّة لـ"آجرباه" إحدى أعظم الكنوز الملكيّة

Agrabah'ın Kurtarıcısı olacaksın Eğer istersen Xbox oynayabilirsin
ستغدو مخلّص "آجرباه" بإمكانك اللعب على "الإكس بوكس" إنْ شئتِ

Bu kutsal böceği Agrabah halkı nesiller önce krallığın karanlıktan kurtarılmasının hediyesi olarak aileme vermiş
مُنحت هذه الخنفساء لعائلتي مِنْ شعب "آجرباه" قبل أجيال عديدة كهديّة لتحرير المملكة مِن الظلام

Agrabah yıkılıyor
"آجرباه" تحتضر أعرف أنّك لا تستطيع رؤية ذلك الآن

Agrabah'ın en büyük hırsızı Sultan'ın hazinelerini geri mi çeviriyor?
اللصّ الأكبر في "آجرباه" يرفض ثروات السلطان؟

Agrabah'ı, evimizi, bulmamda bana yardım etmen gerekiyor.
عليك أنْ تساعدني في العثور على ديارنا "آجرباه"

Fakat bunun içinde her kim varsa belki Agrabah'ı bulmamızda bize yardım edebilir.
لكنْ لعلّ الذي بالداخل كائناً مَنْ يكون... يستطيع مساعدتنا في العثور على "آجرباه"

Agrabah'ın yerini bulmamız için bize yardım edecek bir şey bulmuş olabilir.
ربّما وجد شيئاً يساعد على تحديد مكان "آجرباه"

Ama cin olmazsa Agrabah'a dönmek için dilek dileyemem ki.
مِنْ دون المارد لن أستطيع استعمال أمنية للعودة إلى "آجرباه" -أظنّك ستستطيعين

Agrabah büyük tehlike altında. Bizi Agrabah'a götürmeni diliyorum.
"آجرباه" في خطر كبير أتمنّى أنْ تأخذنا إلى "آجرباه"

Agrabah'ı hayal kırıklığına uğrattığımı hatırlatacak bir şey verdi.
الأمنية أعطتني تذكاراً عن كيفيّة خذلاني لـ"آجرباه"

Ya gün batımına kadar benimle evlenirsin... ya da Agrabah yok olur.
إمّا تتزوّجينني قبل المغيب وإلّا ستدمّر "آجرباه"

Dilekler asla istediğin biçimde işlemezler. Biz Agrabah'ı bile bulamadık.
فالأمنيات لا تجري كما تشاء أبداً أعني أنّنا لمْ نعثر على "آجرباه" حتّى

Agrabah benim şehrim... ve misafirlerimize kötü davranılmasından nefret ediyorum.
"آجرباه" مدينتي، وأكره أنْ يُعامل ضيوفنا بازدراء كهذا

Agrabah'a gittiğini söyledi ve... ben de çölde yaşayan bir denizkızı oluverdim.
قال أنّه مسافر إلى "آجرباه" لذا، هأنذا حوريّة بحر في الصحراء

Agrabah'ı korumanın tek yolu var... o da ikimizin mihraba yürümesinden geçiyor.
ثمّة طريق وحيد لحماية "آجرباه" وهو يقودك ويقودني إلى المذبح

Bu koleksiyonumda az da olsa... Agrabah'tan gibi görünen tek şey.
هذا هو الغرض الوحيد في مقتنياتي الذي يبدو أقرب لـ"آجرباه"

Sen de benimle evlenmeyeceğine göre... Agrabah'ı yok etmekten başka seçeneğim yok.
وبما أنّك لن تتزوّجيني، فلا أجد خياراً سوى تدمير "آجرباه"