Ve bu çekişmeli gençleri başka bir botla yarışsın diye bir bota koyduğunuzda, ortak çalışmak dışında bir şansları kalmıyor çünkü artık aynı bottalar. | TED | وعندما تضع هؤلاء في منافسةٍ مع قاربٍ آخر ، فليس لديهم أي خيارٍ آخر غير التعاون في ما بينهم لأنهم جميعاً في قاربٍ واحد. |
Vahşilerin hırsızlık amacıyla yaptıkları bir saldırıdan başka bir şey olduğu sonucuna varmama neden olacak bir şey görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ شيئاً قد يؤدي بي للإستنتاج إلا أنه كان شيء آخر غير هجومٍ قام به متوحشين بغرض السرقة |
Orada, aşağıda görev yapan Federal Kuruluşlar, başka bir yerde, uçakların çarpmasından hariç, bir çeşit patlatıcı düzenek bulunduğuna inanıyorlar. | Open Subtitles | الوكالات الإتحادية التى كانت هناك تعتقد بأنه كان هناك نوع من أجهزة التفجير فى مكان آخر غير الذى ضربته الطائرات |
Çünkü beni hiç babası dışında başka bir erkeğin yanında görmedi. | Open Subtitles | حسناً, إنه لم يسبق أن رآني مع رجل آخر غير أبيه |
Kara, Ricky den başka biriyle de yatıyor muydu? ? | Open Subtitles | هل كانت كارا تقيم علاقه مع شخص آخر غير ريكى؟ |
Sana söylediğim yalanlar haricinde bir şeyler de konuşacak mıyız? | Open Subtitles | هل سنتكلم بموضوع آخر غير الأكاذيب التي أخبرتكِ بها ؟ |
Eğer bu ölümler test için değilse, başka bir amaca yönelikse. | Open Subtitles | لكن ، إن كان لهذا سببٌ آخر غير أن يقوم بالتجارب |
Hayır, ancak az önce anormal olan başka bir şey bulduk. | Open Subtitles | كلا ، ولكننا فقط نبحث عن شيئا ما آخر غير طبيعي |
Peki, ağaç ve çukurlardan başka bir şey yoksa ne yapacağız? | Open Subtitles | لو أن هناك شيء آخر غير الثقوب , صخور وأشجار ؟ |
Oradan, elinde gitardan başka bir şeyle dönersen tabancalarım şakımaya başlar. | Open Subtitles | أحضري أي شيء آخر غير الغيتار و مسدسي سيبدأ بإصدار موسيقى |
Zamanın %47'sinde, insanlar o an asıl yaptıkları şeyden başka bir şey düşünüyorlar. | TED | سبعة وأربعون في المائة من الوقت، الناس يفكرون في شيء آخر غير ما يفعلونه حاليا. |
başka bir insan olmayan bir şeyle nasıl iletişim kurulduğunu keşfetmeye başlıyoruz. | TED | بدأنا نكتشف معنى التواصل مع شيء آخر غير البشر. |
Peki, su dışında başka bir sıvı kullanarak başaramadığımız yaşam nedir? | TED | وماذا عن أشكال الحياة التي لا نعرفها، والتي تعتمد على سائل آخر غير الماء؟ |
Ancak bir yıl kadar sonra, burun dışında bir dokuda görülen bir koku alıcısına ilişkin bir rapor ortaya çıktı. | TED | لكن، بعد سنة أو ما يقرب من ذلك، أظهر تقرير أن أحد المستقبلات الشمِّية يظهر في نسيج آخر غير الأنف. |
Champ, şampanya dışında bir şey mi aldın? Yudumla. Rahat ol. | Open Subtitles | تشامب هل اخذت شيئا آخر غير الشمبانيا خذي رشفة كوني هادئة |
Vahşilerin yaptığı bu baskındaki amacın soygun dışında bir başka şey olabileceğine dair belirgin bir kanıt görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ شيئاً قد يؤدي بي للإستنتاج إلا أنه كان شيء آخر غير هجومٍ قام به متوحشين بغرض السرقة |
Bu da MS'den başka bir hastalık olduğu anlamına geliyor. Bu bize ne anlatıyor? | Open Subtitles | تعني أنه شئ آخر غير تصلب الأنسجة بم يخبرنا؟ |
Salak oğlumun haricinde bir konu hakkında konuşmak için hepinize 20'şer papel veririm. | Open Subtitles | سأعطي لكل منكم 20 دولاراً للتحدث بأي شيئ آخر غير إبني الأحمق. |
Eğer bulgular kaza dışı bir şey gösterirse biz müdahil olacağız. | Open Subtitles | سنقوم بخطوة إذا كانت النتائج تظهر... ... أي شيء آخر غير وقوع حادث. وأنا متأكد من أنها لن تظهر |
Gerçek sizi hayal kırıklığına uğrattığında onu terk etmekten başka çareniz kalmaz. | Open Subtitles | عندما الحقيقة تخذلك لا يوجد حل آخر غير انك تتركيه |