"آخر لذا" - Translation from Arabic to Turkish

• yüzden

Kendime başka bir bıçak almanın tam zamanı. O yüzden bunu sana vermeliyim.
لقد حصلتُ لنفسي على سكين آخر لذا ينبغي أن أعطيك إيّـاه

Başka bir şeye zamanım olmayacak, o yüzden beni unutmalı.
ولا أملك الوقت لأي شئ آخر. لذا هي يجب أن تنسي أمري.

İkinci bir çocuk sahibi olmaya çalışıyor, bu yüzden bundan sonra herhangi bir şey kullanmamaya karar verdi.
إنه يحاول إنجاب طفل آخر لذا قرر أن هذه هي أخر جرعة له و أنه لن يتعاطى أبد أي شيء

Dolaşırken çok zorlandığının farkındayım bu yüzden sana yeni bir Lexus aldım.
, أنا أعرف بأنك كنت تواجه مشاكل بالتنقل من مكان آخر لذا أشتريت لك سيارة لكزيس جديدة

Başka birinin yapmış olduğuna dair hiç bir kanıt bulamadık bu yüzden intihar olduğunu düşünüyoruz.
ليس هناك دليل يقترح أنه على يد شخص آخر لذا نعتقد أنها إنتحرت أنا آسف

Baska insanlarin onu bulma ihtimali vardi ama o baska bir yere gitmek istiyordu o yüzden ona sayilar getirmemizi istedi.
‫وفي حال وجده آخرون ‫كان سيذهب إلى مكان آخر ‫لذا طلب منا أن نحضر له أرقاماً

Başka insanların onu bulma ihtimali vardı ama o başka bir yere gitmek istiyordu o yüzden ona sayılar getirmemizi istedi.
‫وفي حال وجده آخرون ‫كان سيذهب إلى مكان آخر ‫لذا طلب منا أن نحضر له أرقاماً

Şifre, satırdan satıra kendini değiştiriyor bu yüzden şu anda şifreleme algoritmasını analiz ediyo--
الشفرات تُغير نفسها من خط إلى آخر لذا أنا حالياً أحلل خوارزمية التشفير نفسها من أجل أن اكون قادر...

Bu yüzden, Birleşik Devletler Başkanı ve silahlı kuvvetler başkomutanı olarak bana verilen yetkiye dayanarak bir kararname çıkarıyorum.
شعور الخوف في أي وقت آخر لذا أصدر امراً تنفيذياً بموجب السلطة الممنوحة إلي بصفتي "رئيس "الولايات المتحدة

Davayı başka birisinin almasını istedim, bu yüzden Dennis'in ilgilenmesini sağladım çünkü Dennis'in daha fazla dava tecrübesi vardı ve Dennis neredeyse bütün jüri davalarını kazanıyordu.
أردتُ أن يترأسها شخص آخر, لذا أثرتُ اهتمام (دينيس) بها... لأن (دينيس) لديه خبرة أكثر في المحاكمات... و(دينيس) عملياً يفوز بكل قضايا هئية المحلفين.