en son yardım etmeni istediğimde, beni yüz üstü bıraktın. | Open Subtitles | حَسَناً، آخر مَرّة أنا طَلبتُ مِنْك ساعدْني هنا، كَفلتَ عليّ. |
en son 1917'de, yani 23 yıl önce durmuştum. | Open Subtitles | آخر مَرّة تَوقّفتُ كَانَ في 1917,قبل 23 عام |
Kocanızı en son ne zaman gördünüz? | Open Subtitles | متى كَانَت آخر مَرّة رَأيتَى فيها زوجَكَ؟ |
Geçen sefer kazanmamız gerekirdi, ama bu defa korkunç olacaksın, evlat. | Open Subtitles | آخر مَرّة نحن يجب ان رَبحَ , لكن هذا الوقتِ أنت سَتصْبَحُ مخيفَ، يا فتى. |
Geçen sefer et deposunun kırmızı bornozunu giymişti. | Open Subtitles | لَبسَ واحد أحمر آخر مَرّة مِنْ تلك نباتِ ربط اللحمِ. |
Diğer yandan, son kez... iki sınıf birden mezun ettiğimizi söylemekten üzüntü duyuyorum. | Open Subtitles | أَنا حزينُ أيضاً لإخْباركم بأنّ هذه آخر مَرّة سنقوم بتخريج دفعتين |
-En son ne zaman geldin buraya? | Open Subtitles | أوه، نعم؟ متى كَانَ آخر مَرّة كُنْتَ هنا؟ |
- Roz. en son ne zaman bir kadınla oldun? | Open Subtitles | عندما كَانَ آخر مَرّة أنت هَلْ كُنْتَ مَع a إمرأة؟ |
en son Sharon'ı Nervosa Kafe'den Buldog'la çıkarken gördüm. | Open Subtitles | آخر مَرّة رَأيتُ شارون كَانَ يَتْركُ مقهى عصبي بالبولدوغِ. |
Onu en son arabasına doğru koşarken gördüm. | Open Subtitles | آخر مَرّة رَأيتُها، هي كَانتْ تَتسابقُ نحو مرسيدسِها، |
O ve sen, en son ne zaman konuştunuz? | Open Subtitles | متي كَانَ آخر مَرّة بأنّت وهو تَكلّمَتم؟ |
en son ne zaman kendimi böyle hissettim hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ التَذْكير آخر مَرّة شَعرتُ هذا الطريقِ. |
en son bu şeye ne zaman benzin koymuştun? Ben mi? | Open Subtitles | عندما كَانَ آخر مَرّة وَضعتَ غازاً في هذا الشيءِ؟ |
Geçen sefer Francine saçlarımı öyle bir yapıştırdı ki... iğrenç bir ablacı gibi oldum. | Open Subtitles | آخر مَرّة فرانسين ازالت، كل شعر ظهري جعلت مني شئ لعين |
Geçen sefer işe yaradı nasılsa. Dur. | Open Subtitles | مع ذلك، لقد عَملتَ جيّدَ جداً آخر مَرّة. |
Geçen sefer yaptığımızın aynısını yaparak Kaynak'ı yok edeceğiz. | Open Subtitles | نَقْهرُ المصدرَ نفس الطريقِ نحن عَمِلنا آخر مَرّة. |
Seni son kez kurtarıyorum, haberin olsun. | Open Subtitles | هذا آخر مَرّة أَسْحبُ كَ الكستناء خارج النارِ. |
Boston'dayken gittiğim bara son kez gidişimi hatırlıyorum da çok duygusal bir gündü. | Open Subtitles | l يَتذكّرُ آخر مَرّة l مَشى خارج محلات سقيي القديمةِ في بوسطن. lt كَانَ a يوم عاطفي بغرابة. |
Son sefer bu şekilde gittiğinde, bir silahla geri geldin. | Open Subtitles | آخر مَرّة تَركتَ مثل هذا، ذَهبتَ وأصبحتَ a بندقية. |
Son seferinde kafasını pres makinesine sıkıştırana kadar içmişti. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | آخر مَرّة شَربَ في الواجب أصبحَ رأسه مَسكَ في صحافةِ البطّةَ. |
İnşallah Geçen seferki gibi olmaz. | Open Subtitles | أَتمنّى هذه أن تظْهرُ أفضل مِنْ آخر مَرّة |