Asıl sen duygularımı incittin ve bütün esrarımı içtin, ...böylece ne hissettiğimi hissetmememin bir yolu kalmamıştı. | Open Subtitles | آذيتِ مشاعري، دخّنتِ كلَّ الماريخوانة خاصّتي، إذاً كنتُ على حقٍّ في الشعور بما أشعر به الآن. |
Oğlumu sen incittin. Onunla seks yapan sensin. | Open Subtitles | أنت آذيتِ ابني مارستِ الجنس معه |
Omletleri çevirirken sırtını mı incittin? | Open Subtitles | هل آذيتِ ظهركِ أثناء تقليب عجة البيض؟ |
- Sırtınızı mı incittiniz? | Open Subtitles | آذيتِ ظهرَكِ؟ |
Böyle olmasını amaçlamadığını biliyorum ama birine zarar verdin. | Open Subtitles | لأنّي أعرف أنّكِ لمْ تقصدي ذلك وفق ظنك لكنّكِ آذيتِ شخصاً |
Senin için değil. Sen kendini incittin. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لكِ، لقد آذيتِ نفسكِ. |
Küçük bir kizi incittin. | Open Subtitles | لقد آذيتِ فتاه صغيرة. |
Küçük bir kızı incittin. | Open Subtitles | لقد آذيتِ فتاه صغيرة. |
Pekala, belini nasıl incittin? | Open Subtitles | إذاً، كيف آذيتِ ظهرك؟ |
- İyi bir kadını incittin. | Open Subtitles | لقد آذيتِ امرأة صالحة |
Al. Ağaca zarar verdin. Şimdi mutlu oldun mu? | Open Subtitles | انظري، ها قد آذيتِ الشجرة مسرورة؟ |
Seni kazığa oturtmaya hazırlar. Senin yaptığın şey yüzünden. Onlardan birine zarar verdin. | Open Subtitles | بسبب ما فعلتِه لقد آذيتِ واحداً منهم |
Senin yaptığın şey yüzünden. Onlardan birine zarar verdin. | Open Subtitles | بسبب ما فعلتِه لقد آذيتِ واحداً منهم |