Senin zekân hakkında bir fikirleri yok. Sadece sinirlerini yokluyorlar. | Open Subtitles | ليس لديهم آراء عن مدى ذكائك، ولكنهم اعتمدوا على جسارتك |
Bu konuda senin neden fikir yürüttüğünü merak ettim. | Open Subtitles | ,الذي اتعجب حوله هو لماذا ليس لديك أي آراء حول ذلك ؟ |
Ve aynı zamanda eğer başkalarını konuya dâhil etmeyi ve karşı görüşü göstermeyi başarabilirsek, onların fikirlerini de değiştirebiliriz. | TED | ويمكننا أيضًا تغيير آراء الآخرين، لو استطعنا جعلهم ينخرطون في المسألة ويرونها من الاتجاه المعاكس. |
Ee, Giles'ın senin okuldaki çıldırtıcı zaman atlamaların hakkında bir fikri var mıymış? | Open Subtitles | إذاً جايلز هل لديك أي آراء عن حادثة تسريع الزمن الغريبة في المدرسة |
Bu konuda hepimizin farklı görüşleri olabilir. | TED | قد يكون لدينا جميعاً آراء مختلفة حول هذا الموضوع. |
JD: Herhangi bir yeni teknolojide olacağı gibi, özellikle böyle bir teknolojide, birçok görüş açısı oluşabilir ve bu bence gayet normal. | TED | ج د: أعتقد أنه مع ظهور أي تقنية جديدة، خصوصا مثل هذه ستكون هنالك آراء متباينة وأعتقد أن ذلك أمر مفهوم تماما. |
Otoriter rejimlerde bu tür düzenlemeler azınlık görüşlerini bastırmak ve baskının kapsamını genişletmek amacıyla kullanılabilir. | TED | وفي الأنظمة الاستبدادية، يمكن استخدام هذه الأنواع من السياسات لقمع آراء الأقليات ومواصلة كبحها. |
Seçmenlerin fikrini değiştirmek için yedi günden az zamanımız var. | Open Subtitles | و علينا على الأقل في أقل من سبعة أيام تغيّر آراء الناخبين. |
İdeoloji, fanatizm, tek yönlü fikirler, yarar değil zarar getirir. | TED | الفكر، التعصب، آراء لا أساس لها ببساطة لن تفعل. |
- McVeig'in görüşlerine dikkatimizi o çekti. | Open Subtitles | - هو مَن لفتَ- انتباهنا إلى آراء السيد ماكفي |
Evet, çünkü etrafta savaş hakkında fikirleri olduğunu sananlar var. | Open Subtitles | حسناً, لأن لدي أناس من حولي ذوي آراء عن الحرب |
Diğerlerinin fikirleri, ne kadar salak olsalar da saygıyı hak ediyorlar. | Open Subtitles | إن آراء الأخيرين، برغم من كونها حمقاء يجب أن تحترم |
Ortaya bir fikir koymadan bize bok atmandan bıktım. | Open Subtitles | فأنا أصاب بالغثيان منك عندما تسفه آراء الآخرين بينما لا تقول شيئاً. |
Hakkında fikir yürütecekseniz evet, bilmelisiniz. | Open Subtitles | إن كنتِ ستكوّنين آراء حول ذلك فنعم ، يجب أن تعرفي |
Diyojen sürgündeyken, başkalarının fikirlerini ve toplumun başarı kıstaslarını reddederek özgür olabileceğine karar verdi. | TED | في المنفى قرّر ديوجين أنه من خلال رفضه آراء الآخرين والتدابير المجتمعية للنجاح.. يمكن أن يكون حراً فعلاً. |
Bu, en basit ifadeyle, yürütme organının fikirlerini berraklaştırdı. | Open Subtitles | هذا ببساطة بلور آراء من في السلطة التنفيذية |
Uluslararası meseleler hakkında bu kadar fikri olan bir orta düzey müze çalışanıyla daha önce hiç tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل أبداً عامل متحف متوسط المستوى ذو آراء عديده عن الشئون الدولية |
Gerçeklerden bahsederken bazı görüşleri dışarıda tutmalıyız. | TED | انه عندما نتحدث عن الحقائق فهنالك آراء خاطئة تفند على الفور |
Daha az haber, daha çok görüş olmalı, düşünce ağırlıklı olmalı. | TED | يجب أن تكون موجهة بالرأي أخبار أقل، وأكثر آراء |
Kendiniz hakkında hüküm verirken, başkalarının sizin hakkınızdaki görüşlerini de dikkate alın bence. | Open Subtitles | وكل وظيفة أخرى في المحكمة في قضيتك الشخصية ربما الوصول لحكم إجماعي ينتقد آراء أخرى |
Halkın fikrini almak için sokaklara gittik. | Open Subtitles | نزلنا الى الشوارع لنتبين آراء العامة |
İnkarcıların yapmak istediği, yalanlarını alıp onları fikir şeklinde büründürmek, ki bunlar iddialı fikirler de olabilir, daha önce düşünülmemiş türden fikirler de olabilir, ama bunlar gerçekten fikirse bir diyalogun parçaları olmaları gerekir. | TED | ما يريد المنكرون القيام به هو أخذ أكاذيبهم، وتمويهها على أنها آراء -- ربما آراء انفعالية، وربما آراء خارجة عن نطاق المألوف -- لكن بما أنها أصبحت آراءً، يجب أن تكون جزءً من النقاش. |
Burada insanların görüşlerine baskı yapmıyoruz. | Open Subtitles | لن نمنع اى آراء اليوم |
Bu canlı programda bugünün olayları hakkında... yorumlar ve tahminler yapılıyor. | Open Subtitles | وهو برنامج غير مسجّل يقدّم آراء وتوقعات حول أهم المسائل المطروحة |
Kendime ait fikirlerim olmasaydı, tam senin istediğin gibi bir kız olurdum, değil mi? | Open Subtitles | إذا لَيْسَ لِي آراء ملكِي، فأنا أَكُونُ نوع البنتِ التى تَحْبُّ. |
Kamuoyu yoklamalarının kaydettiği, tabii ki, insanların düşünceleri. | TED | ما تسجّله استطلاعات الآراء هي بالطّبع آراء. |
Misaki ve benim pek çok konuda görüşlerimiz farklı, ortak tek noktamız egemenliğinizi destekleme arzumuzdur. | Open Subtitles | نحمل آراء مختلفة في العديد من المسائل لكن إن كان هناك شيئ يمكننا الإتفاق عليه هي رغبتنا في دعم حُكمك |
Demokrasi hakkında düşüncelerin var mıdır? | Open Subtitles | هل لديك آراء عن الديمقراطية؟ |